Biz meslek mensuplarının uygulamalarında son yıllarda o kadar çok yeni düzenleme ve değişiklik oluyor ki artık neyin olduğunu neyin değiştiğini takip etmekten olması gerekip de olmayanları gözden kaçırmaya başladık. Belki de sırf biz olması gerekenlerin peşinde koşmayalım diye sürekli bir hengâmenin içinde tutuluyoruz. Ben bugün izin verirseniz olması gerekip de olmayanlardan bahsetmek istiyorum, belki bu listeyi her gün gözümüzün göreceği bir yere koyar takipçisi olmamız gerekenleri takip eder olmayanları oldururuz.
Türk Ticaret Kanunu: Tartışmasız bir numara Türk Ticaret Kanunu, 2008 senesi sonlarında meclise geldiğinde hepimiz heyecanlanmıştık, ama 77 madde geçebildi, sonra bir sabah yok oldu. 2009’da ise mecliste konusu bile geçmedi. Tek konuşulduğu yer Rahmi Koç’un evindeki sabah kahvaltısıydı. Deniz Baykal söz verdi. Bir daha getirirlerse işin suyunu çıkarmayacağım söz.
Borçlar Kanunu: Yumurtamı tavuktan, tavuk yumurtadan çıkar özdeyişinin bir tarafı TTK ise öbür tarafını unutmak olmaz Borçlar Kanunu, ne yalan söyleyeyim bir ara meclis tv’de gözüme ilişti. Görüşülüyordu ama gene yok oldu gitti şimdi nerelerdedir Allah bilir.
Basel II Kriterleri: Hemen son yılların popüler deyimiyle bir üçleme yapalım. Basel II kriterleri, en son BDDK’da her sene basın açıklaması yapmaktan sıkıldı ileri bir tarihe kadar erteledim dedi çıktı işin içinden. Hala milyon milyon kar eden şirketimize kredi alabilmek için yedi sülalemizin kefaleti ve tüm kişisel mal varlığımızın ipoteğini veriyoruz. Sermaye şirketi ortağı olmamıza şirketin borçları için koyduğumuz sermaye dışında sorumluğumuz olmamasına rağmen tüm kişisel servetimizi rehin ediyoruz. Biz bankaya binlerce lira para kazandıran üç beş fabrikası olan ilk 500 de bir şirket bile olsak banka müdürünün kuzeninin köşedeki tekel bayisi ile aynı faiz oranında kredi kullanıyoruz.
Denetim Standartları: Denetim standartları, hala tek bir çatı altında toplanmadı. Sanki TTK tasarısı çıkana kadar bu ülkede hiç denetim yapılmıyormuş gibi olay sürünceme de bırakılıyor. SPK’sı ayrı yerden, BDDK’sı ayrı yerden EPDK’sı ayrı yerden, Maliye Bakanlığı ayrı yerden, TÜRMOB’u ayrı yerden çalıp söylüyorlar. Birbirlerine dava açıyorlar, sınavları iptal ediyorlar, verilmiş ruhsatları iptal ettiriyorlar, geçici maddeler, ara geçiş formülleri, muafiyetler, istisnalar, Denetçi ünvanını almak çok bilinmeyenli denklem gibi, bir tasarı var ama nerede olduğu kimin olduğu belli değil. Bilenler bilir, Zeki Alasya Metin Akpınar’ın Deliler kabaresinde bir şarkı vardı. Tam o hesap, “Kim Denetçi Kim Değil Nasıl Ayırt Etmeli Bum tereli bum bum, bum tereli bum bum”
Mesleki Ücret Tarifesi: Meslek mensupları olarak halen ücret tarifesini uygulatamıyoruz. Seneler gelip geçiyor, ama tek değişen tarifeden yapılacak iskonto oranı, bazı sektörlerde vardır, pazarlıklar şöyle yapılır. Üretici fiyat tarifesinden 40 iskonto, 50 iskonto, 20 iskonto… Bizim meslektaşların işi de bu hesaba döndü tarifeden kaç iskonto… Yok, yok hemen biz yapmıyoruz triplerine girmeyin. En küçüğünden en büyüğüne, big four undan small four una yok birbirimizden farkımız vur beline beline vur beline beline pazarcı işine çevirdik mesleği. 2009’da da olmadı ama ölmez sağ kalırsak bir gün olacak inşallah tarifemizin uygulandığı, uygulamayanların ağır yaptırımlarla karşılaşacağı, ayıplanacağı günlere geleceğiz.
Listeyi daha fazla uzatıp kafa karıştırıp, gündem kalabalığı yaratmak istemiyorum. Ama yukarıda yer alan düzenlemelerin yapılmaması, başta mesleğimiz olmak üzere iş dünyasını kökünden etkileyen zarar veren gecikmesi ile her geçen gün maddi zararlar veren düzenlemelerdir.
Bu düzenlemelerin sadece kanun koyucunun inisiyatifine bırakılması, özellikle TTK tasarısına, Borçlar Kanunu tasarısına ve Basel II kriterlerine iş dünyasının sahip çıkmaması durumunda bu yazı, 2010 da ne olmadı, 2011’de ne olmadı, 2012’de ne olmadı… diye yayınlanır yayınlanır durur.
0
There are 0 comments