Hayır, bu yazıyı yazdığım saatlerde henüz ihale sonuçlanmadı. Ama biz kazandık inanın sonuç ne olursa olsun biz kazandık. Geçen aybaşından bu yana yaşadıklarım inanın bir ömre bedeldi. Bu ihaleyi kazanırız kazanamayız. İstanbullular kazanır İzmirliler kazanır inanın hiçbir önemi kalmadı. Çünkü kim kazanırsa kazansın artık karşısında veya yanında bir Göztepe Camiası var.
Evet, bu kelime ilk defa anlamını bu kadar buldu. Bundan yaklaşık 20 gün önce ilk ihale olacağı haberini aldığımızda yaptığımız ilk şey Göztepe’ye Hizmet Derneği ve Göztepe Yalı Derneği üyelerine ne yapalım sorusunu sormaktı. Çok hızlı bir şekilde büyük çoğunlukla bu işin içinde olmalıyız cevabı gelince kollar sıvandı.

Yapılacak en önemli işlerden biride tam camia olabilmek için Göztepeli olduğuna inanılan herkes ile kucaklaşmaktı. Tam bir katalizör görevi gören Sn. Ali Çapacı ve Sn. Murat Birsel sayesinde bu görüşmede ayarlanınca ve de masadan belki de bu güne kadar olmamış bir birliktelik sonucu çıkınca işlerin hepsi bir anlamda yoluna girdi.

Perşembe günü filizlenen Cuma güne oluşumunu tamamlayan Dernekler Platformunun cumartesi günkü programı ihaleye kadar geçen süreçteki iş programının yapılmasıydı. Yaklaşık 8 saat süren toplantı sonuçlandığında gerçekten masa etrafında 12 kişinin tamamının birçok görevi ve çok az süresi vardı. Kimisi toplantıdan çıkıp brandacıya gitti kimi matbaacıya kimi notere kimi oraya kimi buraya.

O kadar yoğundu ki günler herhalde İzmir semalarındaki GSM uydularının çoğunun gündemi Göztepe idi. O kadar hızlı çalışıldı o kadar organize olundu ki bu ihaleye girelim kararı verilmesinden tam 6 gün sonra noterde buluşulduğunda İzmir’in dört bir yanı afişlenmiş, 20.000 broşür dağıtılmış, 75.000 insert gazetelere teslim edilmiş, İzulaş otobüsleri afişlenmiş,tüm web siteleri düzenlenmiş, ihale şartnamesi alınmış, başvuru dosyası hazırlanmıştı.

Hedef Cuma günü yapılacak basın toplantısının şimdiye kadarki tüm basın toplantılarından farklı olması idi gerçekten de öyle oldu ilk defa bir basın toplantısında yola çıktık yapacağız edeceğiz değil yaptık ettik dendi. Ve bu bir kişinin iki kişinin üç kişinin değil binlerce Göztepe’linin eseriydi zaten önemli olan güzel olanda buydu.

Bu 20 gün içinde yaşadıklarım Göztepeliliğim ile bir kez daha gurur duymama sebep oldu. İstediğimizde neler yapacağımızı bir kez daha gösterdi. Sn. Levent Ürkmez ile noterden notere fakslaşırken, Sn. Fatih Dalan ile noterin merdivenlerinde koştururken, Sn. Deniz Durmaz ile bodrumda benzinlikte buluşurken, Sn. Erkan Uslu ile kontrol listesini tıklarken, Sn. Ali Çapacı ile matbaa ararken, Sn. Ahmet Sabuncu il Ticaret Sicilde beklerken, Sn Mert Aras’la bayrak dizaynı yaparken, Sn. Halit Murat Kambur ile tshortleri konuşurken, vs vs vs daha adını sayamadığım en küçüğünden en büyüğüne yüzlerce Göztepeliyi bu işe inanmış bu iş için uğraşırken görmek inanın mükemmel bir tecrübeydi.

Hesaba her gün gelen 5 ytl den başlayan bağışları gördüğünüzde tüylerimiz diken diken oldu. İhale ortamına zarar vermemek için bu güne kadar gelen bağışlar ve üyelikler hakkında bilgi vermedik ihalenin kesin olarak sonuçlanmasına müteakip bağış miktarları ve bağışçıları açıklayacağız.

Son olarak söylemek istediğim biraz da finansın başında olmam nedeniyle farklı yerlerde farklı işlerde bu iş için uğraşan insanları en yakından takip etme şansı buldum.
Ve ilk paragrafımdaki görüşümü yineliyorum. İhaleyi kim kazanırsa kazansın esasında biz kazandık. Çünkü bu ihale bize yıllardır öğrenemediğimizi 20 günde öğretti.
Artık beraber hareket edebildiğimizi tek bir hedefe yönelebildiğimizi ve vurduğumuz yerden ses getirebildiğimizi öğrendik o nedenle kim kazanırsa kazansın kim alırsa alsın biz buradayız buyursunlar gelsin
ister bizi yanlarına alıp okyanuslara yelken açsınlar,
ister bizi karşılarına alıp Göztepe maceralarını başlamadan bitirsinler.

Biz Göztepe’yiz Göztepe Bizleriz.

Ozkan Cengiz