Kasım ayında bu köşede yer alan yazımızda grup şirketlerini bekleyen saatli bombadan bahsetmiştik ve Tebliğ ile Bakanlar Kurulu kararlarının henüz yayınlanmamış olduğunu ve yayınlandığında bizi yeni sürprizlerin beklediğini belirtmiştik. Tebliğ ve Bakanlar Kurulu yayınlandı. Her ne kadar mesleğimiz hakkındaki birçok tartışmalı konu gibi kamuoyundan net bir tepki almasa da yine çember daralıyor.
Bugün uzun uzun tebliğ maddelerinden, emsallere uygunluk ilkesinden, yöntemlerden, Kanunun yetkiyi Bakanlar Kurulu’na bırakmasına rağmen Maliye Bakanlığı tebliğinin, Bakanlar Kurulu kararından önce çıkmasından dolayı geçersiz olduğu savlarından bahsetmeyeceğim.
Bugün Tebliğ’in 7.1 maddesinden bahsedeceğim. Maddenin adı “ Yıllık Belgelendirme” ve ilk paragrafını aynen aktarıyorum. “Kurumlar vergisi mükelleflerinin, ilişkili kişilerle bir hesap dönemi içinde yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satım işlemleri ile ilgili olarak (Ek 2)’de yer alan “TRANSFER FİYATLANDIRMASI, KONTROL EDİLEN YABANCI KURUM ve ÖRTÜLÜ SERMAYEYE İLİŞKİN FORM”u doldurmaları ve kurumlar vergisi beyannamesi ekinde, bağlı bulunulan vergi dairesine göndermeleri gerekmektedir.” Görüldüğü üzere tüm Kurumlar Vergisi mükelleflerini 2007 yılı beyannamelerine ekleyecekleri bir form hayatımıza giriyor.
İlgili form 7 başlıktan oluşuyor;
1) Kuruma İlişkin Genel Bilgiler
2) Transfer Fiyatlandırması Kapsamındaki İlişkili Kişilere İlişkin Bilgiler
3) İlişkili Kişilerle Gerçekleştirilen Transfer Fiyatlandırmasına İlişkin İşlemler
4) Transfer Fiyatlandırmasına Konu Olan İşlemlerde Kullanılan Yöntemler
5) Kurumun Yurtdışı İştiraklerine İlişkin Bilgiler
6) Örtülü Sermaye Uygulamasına İlişkin Bilgiler
7) İlişkili Kişilerden (İştirakler Dahil) Temin Edilen Borçlara İlişkin Bilgiler
Esasında ben tek şirketim grup şirketim yok, ilişkili kimseyle de işim gücüm olmaz deyip formu doldurmamak en kolayı, ama öyle bir ilişkili kişi tanımı var ki yoldan geçenin bile ilişkili olduğu bir ortamda bunu söylemek çok zor. Kanunda, Tebliğde, Kararda hepsinde var bir kez daha tekrar edersek ilişkili kişi ;
“kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır.”
Yani uzun lafın kısası küçük veya büyük fark etmez bir şirketler grubu isek zaten yandık. Yok tek bir şirket olmak ile beraber ortaklarımızın veya ortaklarımızın ailesinin hatta ortaklarımızın eşinin ailesinin ticari veya sınai faaliyeti varsa ve has bel kader bunlarla ticari faaliyette bulunduysak başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Sonuç; elimizde bir form var ve doldurmamız gerekiyor, ticari faaliyetlerimizin bu kadar iç içe geçtiği bir ortamda nasıl dolacak nasıl hazırlanacak uzun geceler yoğun mesailer bizleri bekliyor. Bir yandan bir an önce hazırlığımızı yapıp uzmanlarımızı toplayıp çalışırken bir yandan da formun veya bildirimin daha yapılabilir daha uygulanabilir ölçütlere çekilmesi için kamuoyu yaratmalıyız.
Yılın bitmesine günler kala önümüze gelen bu formu geçmiş yıl için doldurmak veya bu ilişkili kişi tanımı ile eksiksiz doldurmak bırakın ağzımızla kuş tutmayı, ağzımızla boeing tutmaktan daha zor. Hatalı verilen formlar ve bu formların ışığında yapılan incelemeler, yapılan tarhiyatlar, iş hayatımızda onarımı güç yaralar açacaktır. Sadece muhasebecilerin ve mali müşavirlerin sorunu gibi gözüken bu sorun aslında tüm iş dünyasının sorunudur ve ilgi beklemektedir.
0
There are 0 comments