Esasında böyle günlerde hemen eve gidesim bir şeyler yazasım kafayı boşaltasım geliyor. Ama dün biraz fiziksel yorgunluk biraz sinir boşalması ve en son olarak ta bir sakinleşeyim bakayım. Şu maçı play – offu bir hazmedeyim sonra yazayım niyeti bu yazıyı biraz geciktirdi. salim kafayla;
İlk önce gurbetten gelen yoğun istek üzerine Iskarta maçı ;
Saat 10:30’da artık bir uğur saydığımız maç öncesi reyhan kahvaltısı için yola çıktık. Saat 10:44’te Alsancak Stadyumunun önünden geçerken ne görelim sağanak yağmur altında 500-1000 arası taraftarımız gişelerin açılmasını bekliyor. İnanamadım bekliyordum ama bu kadarını değil. Birden içim kıpır kıpır etti. Reyhan’da yerimizi aldığımızda herkesin gözü üstümüzdeydi. Neden derseniz tam bir Göztepe karnavalı yaşanıyordu çünkü pastanenin sağından solundan formaları ile geçenler göz göz çeken araba kornaları pastanenin içinde formaları ile bir güruh bir şehir Göztepe’yi yaşıyordu.
En trajik olayda hemen yan masamızda oturan ve büyükşehir belediyesine talip siyasilerimizden birinin sorusuydu Bu gün maç mı var? Herhalde şehri yönetenlerin şehri yönetmeye talip olanların şehrin en önemli gerçeği Göztepe’ye ilgisi bu soru ile ortaya çıkıyordu. Bir gün önce de Adnan Saygun’un açılışında ağzının payını alınca şaşıran Aziz Kocaoğlunu’da eklerseniz. Siyasilerimizin sırça köşklerde yaşadığını bir kez daha görmüş olursunuz.
Saat 12:10 Stadyumun önünde karavandayız 4-5 kişi yetişemiyor. Herkes bir yandan bir şeyler alıyor. Herhalde cirolar uçmuş çünkü hiçbir şey yok karavan bitmiş. (Söylenilene göre son bir haftada normalde 1,5-2 ayda yapılan ciro yapılmış) Stadın önü tam bir ana baba günü karaborsacılar, bilet kuyrukları, lahmacuncular ve inanılmaz insanı hem rahatsız eden hem mutlu eden enterasan ve uzun bir kuyruk. Karavanın önünde bir makaradır gidiyor. Birden bir ses kapalı dolmak üzere koştura koştura kapıya kombinenin verdiği avantajla nispeten daha az bir kuyruk ile içerdeyiz. Ve saat 12:35 kapalının kapılar kapandı dışarından onlarca telefon kombine ile dışarıda kaldık bir şeyler yapın, açığın kuyrukları çok uzun balkonu açtırın vs vs vs. Şunu söyleyebilirim. Maçın devre arasında halen Açığa giren insan vardı. Yağmur olmasaydı ne olurdu tahmin bile edemiyorum.
Maçla ilgili çok bir şeyler söylemek istemiyorum herkes çok iyiydi. Takım Göztepe gibiydi Tribün Göztepe gibiydi. Ortam Göztepe gibiydi. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. Herşey mükemmeldi. Açık Mükemmeldi Yalı Mükemmeldi hatta Sosyete bile mükemmeldi. Maçtan hiç kopmadı. Islık tepki tezahurat, ıslık tepki tezahürat üçgeni çok iyiydi.
Tezahüratı Ban Ban Bandırma, Naz Naz Nazilli olan iki takımdan da zaten başka ne beklenirdi.
Lider Göztepe Play Off’ta
Şimdi gelelim salim kafayla kısmına bir klasman grubu sona erdi. Hatalar yapıldı, başarılar yapıldı, kavgalar edildi, küfürler edildi vs vs vs olan oldu. Biten bitti. Ama zafer sarhoşluğuyla olanı biteni unutursak bu kısa ligden dersimizi almazsak hata ederiz o nedenle klasmanı şöyle bir analiz etmek istiyorum.
Sen kimsin de böyle bir analiz yapıyorsun diyenler olabilir onlara da hak veriyorum ama geçen süreçte her şeye maydanoz olan bir yapımız olmasından dolayı her yere girdik çıktık üstüne bir tutam mesleki refleksle her şeyi sorgulama her şeye şüpheyle yaklaşma eğilimi, bir tutam 15 yıllık tribüncülük bir tutam göztepelist vasıtası ile gazetecilik sonuç aşağıda, katılan olur katılmayan olur saygı duyuyorum ama benim tespitlerim bunlar;
Analizin birinci koşulu anlaşılabilir olmasıdır ve bu sebeple anlaşılabilir olmak için kademe kademe gideceğim ama başta Sn.Serdar Samur olmak üzere okuyuculardan hiyerarşi beklememesini rica ediyorum.
Futbolcular ; Sezon içersinde en çok eleştirilenlerle başlamak istedim. Gerçekten çok eleştirildiler, ruhsuzluklarından tutunda kabiliyetsizliklerine kadar sağlam eleştiriler oldu. Gazetecisi, Taraftarı, Televizyoncusu, Yorumcusu eleştirdi. Peki eleştiriler haksız mıydı, bazen evet bazen hayır. Kişisel görüşümdür ben futbolcularımızın son dönemlerde oluşturulan kadrolar arasında en iyi kadro olduğunu düşünüyorum. Gerçekten bireysel yetenekler açısından oldukça iyi oyuncularımız var. Peki neden bu kadar iyilerde neden böyle oldu kısmına gelirsek birincisi futbol golle güzel ve biz en önemli noktada golde sorun yaşadık biraz bel bağlanan futbolcumuzun sezonu erken kapaması biraz da mevcutların geç form tutması golde ciddi sorunlar yaşamamıza ve galibiyetlerin gelmemesini sağladı. Futbolcularımızın en önemli eksiği bir kere hangi takıma geldiklerinin farkına biraz geç vardılar. Taraftarı ve taraftarın tepkisini anlamakta çok zorlandılar. Başkan, yönetim kademelerinde belirsizlik en çok onları yıprattı üstüne hocanın duygusallığı taraftarın net tavrı eklenince bocaladılar ama son çeyrekte iyi toparlandılar taraftarı avantaja dönüştürmeyi, Yönetimi yeri geldiğinde duymamayı, futboldaki tek gerçeğin mücadele olduğunu farkına vardılar şanslarının da yardımıyla gerekeni yaptılar. Yine benim kişisel görüşüm iyi bir golcü ile takviye edilmeleri şampiyonluk için yeterli ama ben 2.ligin alt yapısını oluşturacağım derseniz 2-3 takviye ile belki bank asyanın bile mayası oluşur.
Fedai ;Sezona başlarken en güçlü kişiydi neden derseniz taraftarın, kulüp yönetimin, holding yönetiminin, gazetecinin, televizyoncunun hepsinin gözdesiydi. Herkes tam mutabakatla arkasındaydı, belki de bu aşırı destek ve mutabakat sırtındaki ağırlığı çok arttırdı. Haftalar geçtikçe takımın istikrarsızlığı, kadronun bir türlü oturmaması, agresif tutumları, ve en son olarak bu taraftarı en iyi tanıyan kişi olmasına rağmen taraftar ile uğraşmaya başlaması bu taraf o taraf yaratma çabaları hem kendi psikolojisini bozdu hem de taraftarın psikolojisini hepsinden önemlisi takımın psikolojisini bozdu. Duygusallığı profesyonelliğinin önüne geçti ve bu nedenle kontrolü kaybetti. Isparta maçından sonra bile anlamsız açıklamalar yaparak bu kontrol kaybını tescil etti. Bir aylık süreçte kendini toparlar salim kafayla düşünür kendi kendine objektif analizini yapar ve böylesine stresli maçlarda atılan gollerden alınan puanlardan sonra neden 28 Aslanın kendisine koşmadığının cevabını bulursa belki Play Off’ta Göztepe’ye faydalı olacaktır. Ama bütün bunları yapmazsa, yapamazsa Göztepe’ye zarar verecektir. Bu nedenle bu kulübün bir evladı olarak Göztepe’ye zarar verdiğini düşündüğü anda ne yapması gerektiğini bilecek kadar Göztepelidir.
Barış Güçlü; Kendisi ile tanışma, konuşma fırsatı bulan biri olarak ilk önce şunu söyleyebilirim, Neredeyse bir buçuk sezon geçmesine rağmen henüz tanınmayan, anlaşılamayan bir kişilik, bu biraz kendisinin tutum ve davranışlarından, biraz basının genelde belden aşağı vurmasından ve bence en önemlisi de İsmail Hakkı beyin kendisini çekmesinden yeni atamaların çok geç ve hatalı yapılmasından, holding yöneticilerinin 16:00 uçağı ile gelip 18:00 uçağı ile dönmesinden dolayı ortada aslanlara yem olarak kalmasından kaynaklandı. Bence en bariz hatası konumunu kendi de kafasında çok netleştiremedi. Öyle günler oldu ki kulübe ekmek satan adamla da Federasyonla da aynı anda muhatap oldu. Bir yedek kulübesinde bir, alsancak stadyumu paylaşımında dağıldı. Ama Kurduğu takımı anlatırken ki heyecanı bile bu işe ne kadar fazla motive olduğunu anlamaya yetiyordu. Tüm bunların yanında kendisi ile eleştiriler oldukça fazla oldu. Tribünlerden adı eksik olmadı. Holdingin beyanatları ile ayırdığı bütçe ve yaklaşım arasındaki çelişkinin en bariz kurbanı oldu. Futbolcular ile ilgili kısımda yazdığım gibi ben bu takımın iyi bir takım olduğuna inanıyorum. O nedenle Barış Güçlü’yü de başarılı buluyorum. Hele geçmişteki Hüsnü Çil, Jarabinsky tecrübeleri, gözününe alındığında bence önemli bir değer ve pozisyonunu korumalı.
Serdar Samur, Gürsel Kuru; neden ikisi bir bilmem şu anda bana ikisi bir geliyor beraber göreve gelmelerinden midir nedir bilmem ama şu an benim gözümde öyleler ilerde ayrışırlar mı? Ayrıştırılırlar mı? İnşallah! Göreve geldiklerinde namağlup liderdik. Esasında varlıkları ile yoklukları çok belli olmadı. Ne yapıyorlar neden yapıyorlar bilinmiyor. En bariz faaliyetleri saçma sapan ne dediği anlaşılmayan ne ye hizmet ettiği belli olmayan iki tane basın açıklaması oldu. Bence en önemli hataları İzmirspor maçını analiz edememeleri oldu. Taraftarın tüm baskısına rağmen bu maçın önemini kavrayamadılar. Böylesine bir maçtan önce Isparta maçının öncesi yapılan birkaç hareketi yapamadılar beceremediler. Maça iyi hazırlanamadılar. Ve bu iyi hazırlanamadıkları maça marifetmiş gibi Sn. İmam Altınbaşın gelmesini sağladılar. Adeta tribünleri kızdırıp kızdırıp gerip gerip önüne İmam Beyi koydular ve oluşan olayların birinci derecede sorumlusu oldular. Birinin değil ama bir yerlerden ürkütülüp gönderilen diğerinin Altınbaş- Göztepe birlikteliğine zarar vermek için bile böyle bir şey yaptığı ihtimali aklıma gelmiyor değil. Sonuç itibariyle ustasının giremeyeceği gibi çırağınının da bu kapıdan girmemesi gerekirdi, girdiyse de biran önce çıkartılmalıydı.
İmam Altınbaş ve Holding; Kişisel görüşüm iki önemli hataları oldu. Birincisi beyanatları ile yaptıkları çelişti. Geçen sezondan ders çıkartmaları ve hiç maceraya atılmadan sağlam bir bütçe ile sağlam bir takım yaratıp adlarına yakışır bir tablo ortaya koymaları beklenirdi. Maçı idare etmek istediler ettiler ama yıprandılar. İkincisi ise Şirket Yönetimi ile Futbol Yönetimini birbirleri içersinde eritemediler. Kabul ediyorum futbol yönetimi özellikle ülkemizde çok kötü yapılıyor buna ayak uydurmalarını istemek doğru olmaz ama tamamen de silip atılamaz çünkü futbol özellikle de Göztepe gibi duygusal bağımlısı çok bir kulüpte farklı bir olgu ve ona göre yönetilmeli. Dünyanın hiç büyümeyen çocukları futbolcular ve tiyatroculardır denir her zaman çünkü hepimizin çocukluğumuzda oynadığımız oyunlar ile hayatlarını geçirirler. Bu nedenle bu büyümeyen çocuklara yeri geldiğinde çocuk gibi davranmak gerekebilir. Hayatının 45 yılını çocukları adamlığa terfi ettirmekle geçirmiş bir yöneticinin çocuğa çocuk gibi davranmasını beklemek hatadır. Spor ve Şirket yöneticilerinin ortak payda da buluştuğu bir yönetim kadrosu, güvenilen değer verildiği hissettirilen bir taraftar ve maddi sorunu olmayan yıldız futbolcular ile süslenmiş bir kadro ile yapılan yemeğin karşısında durabilecek güç yoktur. Tüm bu söylediklerim için esasında Iskarta maçı tam bir laboratuardır. Bu maçın öncesindeki yönetim taraftar yakınlaşması, taraftar sahip çıkışı, futbolcuya yönetim hoşgörüsü, ortaya konulan kararlılık ve istek bu sonucu yaratmıştır. Bunu sezona yaymak her şeyin çözümü olacaktır.
Taraftar; Sıra geldi bize bizlere bence bizim de iki bariz hatamız oldu. Birincisi sezon başındaki sabırsızlığımız ikincisi de İzmirspor maçındaki küfür. Tepki olabilirdi iyi düşünülmüş tezahüratlarla yergi olabilirdi ama direk küfür hem de gariz küfür ne yakıştı ne şık oldu. Biz ki sabrı ve inadı ile ünlü bir taraftar kitlesiyiz, biz ki son beş senede bir puan için ölmüşüz bitmişiz, biz ki ne idüğü belirsiz her dala tutunmuşuz bu aşamada da sağduyulu davranmayı düşünerek hareket etmeyi becerebilmeliydik.
Artı yönlerimizi ortaya koyarsak tek kelime ile camia olduk. Öyle büyüğümüz müyüğümüz de yok ama camia olduk. Beraber mutlu olabilmeyi gerektiğinde beraber tepki verebilmeyi, elele verip kısıtlı da olsa maddi güç yaratabilmeyi ses getirebilmeyi başardık. Ben bunu kurumsallaşmaya güç olmaya bağlıyorum. Yalı Derneği ile 1925 TD ile tribünlere kontrol getirdik. Uniforce ile gençleri, Dişigözgözler ile bayanları etki altına alabilmeyi kitlemizi büyütmeyi öğrendik, Hizmet Derneği ile mülki erkanla, siyasi ile masaya oturabilmeyi gerektiğinde masaya yumruğu vurup kalkmayı öğrendik. Göztepelist ile medyaya çeki düzen vermeyi doğru düzgün yayın yapmasanız da olur ben varım camiama yeterim size muhtaç değilim demeyi öğrendik. Tüm bunları üst üste koyduğunda sahadaki askeri gücü, geleceği yaratan öncü gücü, temsili yapan vizyon gücü, ses getiren yönlendiren medya gücü ile bir tek ses bir tek nefes olduk. İşte bu yüzden eskilerin gıkı çıkmıyor. İşte bu yüzden sponsoruna, destekçisine yalakalık yapma kültürü ile yoğrulmuş kitleler bize şaşırıyor. İşte bu yüzden herkes tırsmaya başladı.
Göztepelilik kimliği bir nesil tarafından yeniden yaratılıyor. Bu nesille beraber olanın bu nesle sahip çıkanın önünde kimse duramaz. Bu nesil ile mücadeleye kalkanın bu nesil ile savaşanın Göztepe ile işi olamaz.
ALAYINA İSYAN İNADINA GÖZTEPE
Özkan Cengiz
0
There are 0 comments