Türk Ticaret Kanunu (TTK) taslağı ile ilk tanışmam 2002 yılıydı. Taslak konusunda az buçuk bir şeyler duyup sonra arayıp tarayıp taslağa ulaşmıştım. İlk okuduğumda Muhasebe ve Denetim ile ilgili maddelerini ilk gördüğümde tabir yerindeyse gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ve bir taslak hatta gündeme bir türlü gelemeyen bir taslak o günden itibaren hayatımın eksenine dönüştü. Muhasebe öğrenim çizgimin kayması, mesleki kariyerimin değişmesi bir insan hayatındaki en keskin çizgilere yol açan bir taslak oldu benim için Türk Ticaret Kanunu.
İyi de bunlardan bize ne diyenler olabilir. Haklılar ama dün akşam 01:00 civarlarında bin sayfadan fazla iki tane kanun taslağı bir o kadar gerekçeler, komisyon raporları masanın üstünde bir taraftan verilen önergeleri not almaya çalışan bir yandan da sanki çocuğu doğuyor gibi heyecanlı ve şaşkın ruh halimi ancak size böyle anlatabilirim.
Herhalde o an kendime en yakın hissettiğim kişi Ünal Tekinalp hocam oldu ki sürekli gözlerim onu aradı. Bir teşekkür konuşması bir ses bir nefes Ünal hocamı göremedim. Akşamın içimde ukte kalan tek yeri o oldu.
Yılan hikayesine dönen Türk Ticaret Kanunu taslağımız ve Uygulama Kanunu dün akşam 01:00 civarlarında kanunlaştı. Bizleri en çok ilgilendiren Türkiye’de geçerli muhasebe standartlarını Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına dönüştüren maddeler sancısız ve rahat geçti. Ancak denetim ile ilgili maddelere gelindiğinde Sn. MHP milletvekilleri kaleye öyle bir şut çekti ki bir an gözlerim kararmış Allahtan top çataldan döndü. Ve denetim maddelerinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmadı.
Pekiyi ne oldu. Ne olduğunu uzun uzun günlerce aylarca konuşacağız. Ancak muhasebe mesleğini en çok ilgilendiren iki konuya kısaca değinelim.
Türkiye’de muhasebe mesleğinde artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Vergi Usul Kanunu’nun muhasebe üzerindeki yıllarca süren hükümranlığı son bulmuş oldu. Artık ülkemizdeki tüm muhasebe işlemleri Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından çıkarılan Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre yapılacak.
Bağımlısından bağımsızına, mali müşavirinden muhasebecisine tüm meslek mensuplarının nur topu gibi bir çocuğu oldu. Önümüzde tamı tamına 1,5 yıl var bu bir buçuk yıl içerisinde herkes bu standartları öğrenecek ve uygulayabilir hale gelecek. Zaman çok gibi gözüküyor ama inanın değil 1,5 yıl bu öğrenme maratonu için neredeyse anca yetecek bir süre ve inanın anca yetecek.
İkinci en önemli konu ise denetim konusu artık Türkiye’de faaliyet gösteren tüm şirketler (Anonim ve Limited dahil) bağımsız denetime tabi şirketlere dönüştüler. Yıllardır SPK, EPDK, BDDK ve Sigorta şirketlerinin dahil olduğu uygulamaya tüm şirketler dahil oldu. Artık belli ölçeğin altında şirketler iki SMMM veya iki YMM tarafından, ölçeğin üstündeki şirketlerde bağımsız denetim şirketleri tarafından denetlenecek ve yıllık raporlar kamuoyuna açıklanacak.
Bu gerçekten devrim niteliğinde bir düzenleme ancak yalnız değil. Bu düzenlemeye benzer şirketleri baştan yaratan birçok düzenleme Ticaret Kanununda yer alıyor. Web sitesi zorunluluğu, Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum Zorunluluğu, Bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri vb.vb. Bu düzenlemeler ile adı şirket kendi işletme olan kurumlar ya adının hakkını verip şirkete dönüşecekler ya da bu şirket işi bana ağır geldi deyip işletme olacaklar.
Pekiyi geçiş nasıl olacak, ne zaman muhasebe işlemlerimiz Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre düzenlenecek ne zaman Bağımsız Denetçiler ile anlaşacağız, Bağımsız Denetçiler kim?
Teker teker cevap vermeye çalışalım.
Bağımsız Denetçilerin esaslarını TÜRMOB’un hazırladığı Maliye Bakanlığının onayladığı yönetmelik belirleyecek.
Kimin Tam Set TFRS kimin KOBİ TFRS uygulayacağına Odalar Borsalar Birliği İle Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu karar verecek.
İlk Çevrim yılı 2012 olacak 31.12.2012 tarihinde sona eren mali tablolar ilk çevrim mali, tabloları olarak TFRS hükümlerine göre hazırlanarak resmi defterlere kaydedilecek.
01.01.2013 ten sonra sona eren mali tablolar TFRS hükümlerine göre hazırlanacak.
Anonim, Limited ve sermayesi paylara bölünmüş şirketler tarafından en geç 01.03.2013 tarihine kadar bir bağımsız denetim şirketini veya ölçeğine göre en az iki yeminli mali müşaviri veya serbest muhasebeci mali müşaviri denetçi olarak atayacaklar.
Tüm bu düzenlemeler için ikincil mevzuatlar gerekiyor. Yönetmelikler, Tebliğler vb. ikincil mevzuatlar ne zaman çıkacak derseniz gene dün akşam kanunlaşan TTK Uygulama kanunun 42. Maddesi olayı netleştiriyor. “Tüm ikincil mevzuat Türk Ticaret Kanununun yayımından itibaren bir yıl içinde yayınlanır.” Yani bir hafta on gün içinde Resmi Gazete’de yayınlanmasını beklediğimiz Türk Ticaret Kanununun hadi geniş geniş 28.02.2011’de yayınlandığını düşünelim. 28.02.2012 tarihine kadar tüm düzenlemeler yapılmak zorunda.
Bir yılda bu kadar düzenleme yetişmez diye düşünmeyin çünkü bu düzenlemelerin neredeyse yüzde doksanı hazır durumda. Muhasebe Standartlarının tamamı zaten yayınlanmış durumda, Maliye Bakanlığı ilgili tebliğ ve yönetmeliklerini hazırlamış durumda, Türk Ticaret Kanununun geçici 2. ve geçici 3. Maddesi ile düzenleme yapma yetkisini almış olan TÜRMOB her ne kadar çıkardığı tebliği geri çekse de yenisinin çalışmalarını neredeyse tamamlamış durumda, SPK zaten tüm düzenlemelerini daha kanun çıkmadan kendi piyasasındaki şirketlere uygulatmış durumda, BDDK Basel II ve kredi notlarına ilişkin düzenlemeleri yayınlamış durumda, uzun lafın kısası Türk Ticaret Kanunu neredeyse tüm ikincil düzenlemeleri önceden yapılmış bir kanun olarak yasalaştı.
Bu ilk yazımızı daha fazla uzatmadan naçizane önerilerimizle bitirelim;
Şirket Ortakları, Yöneticiler derhal avukatınız ve mali müşavirinizi çağırın olacakları ve olacakların şirketiniz üzerinde yarattığı etkileri masaya yatırın yol haritanızı belirleyin.
Meslek mensupları, en kısa ve pratik yoldan Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına öğrenin, TÜRMOB yönetmeliğinin ardından kendi yapılanmanızı oluşturun. Hazırlanın.
Avukatlar, nasıl olur AŞ’lerdeki denetçi koltuğumuzu kaybederiz serzenişleri ile vakit kaybetmeyin. Kanunun geriye kalanı ile ilgilenin sizler içinde birçok yeni düzenleme var.
Onsekiz yirmibeş yaş arası gençler, anlı şanlı danışmanlarla, büyük uzmanlarla, büyük müşavirlerle, büyük avukatlarla, büyük yöneticilerle, ulu bilgelerle aynı noktadasınız. Bunun değerini bilin. Hiç olmadığı kadar emek verin çaba gösterin. Böyle bir şans yüz senede bir gelir.
0
There are 0 comments