Geçenlerde Kulüp binamızı ve tesislerimizi gezme fırsatım oldu. Size de tavsiyem sık sık gidin gezin gerçekten insanın içi şöyle bir ferahlıyor. En hoşuma giden en içimi açan yer de müze oldu.
Daha önce de birkaç kere önceki dönemlerde bir kez de Altınbaş ilk geldiğinde gezme fırsatım olmuştu. Gerçekten uğraşanların emek harcayanların ellerine sağlık, o keskin rutubet kokusu kendine has hoş bir kokuya dönüşmüş, kırılan camlar çerçeveler yenilenmiş küflenmeye yüz tutan gazeteler toparlanmış hatta şimdi elektronik arşiv oluşturuluyormuş. Müze müze gibi olmuş gerçekten hani bir organizasyon yapılsa da başta kendi lokasyonumuzda olan okulları olmak üzere okulları getirip müzemizde gezdirseler.
Müzenin en dikkatimi çeken beni bir an için alıp götüren kısmı da Başkanlarımızın bulunduğu köşe oldu. Daha önce böyle bir şey varmıydı. Hatırlamıyorum ama neredeyse ilk günden bu güne başkanlarımızın resimleri buraya asılmış. Benim tarihçem kimden başladı derseniz ben biraz Sn. Kenan Bilgiç’i hatırlıyorum. Az biraz da Mustafa amcayı (Cücen) aklımın eripte layıkıyla hatırladığım ilk başkan da herhalde Sn. Bülent Özkul. Resimlerin karşısında şöyle bir 5-10 dakika durdum herhalde, hatta beni gezdiren arkadaşım ne o dedi dondun kaldın anılarınmı depreşti. Doğrusu evet gerçekten anılarım depreşti belki bunları bir sonraki veya daha sonraki yazıda paylaşırım.
Benim takip edebildiğim değerlendirebildiğim Başkanlarımızı haddim olmayarak iki aşamada gözümün önüne getirmeye çalıştım. Birinci aşama kendi dönemlerinde ne yaptılar, ikinci aşama geleceğe dair ne yaptılar. Dediğim gibi haddime değil belki ama yaptım. Kendilerinden de peşin peşin özür dilerim. Sn. Kenan Bilgiç’ten, Sn. İsmail Hakkı Gül’e kadar malum o da artık eski başkan gözümün önünden iki aşamalı bir değerlendirme geçirdim.
Birinci aşamada inanın hepsi bir şeyler yapmışlar günün şartlarında belki de ellerinden gelenin en iyisini kendilerine göre en doğrusunu yapmışlar, hata yapmışlar doğru yapmışlar ayrı hikaye ama yapmışlar ellerinden gelenin kendilerince en doğru olanı yapmışlar. Eline yüzüne bulaştıran olmamış mı olmuş. Ama dediğim gibi kendi dönemleri yani daha doğru bir anlatımla günü kurtarma kısmında bir çok iş yapmışlar.
İkinci aşamaya geldiğimizde açıkçası şaşırdım. Çünkü ne yazık ki hep birinci öncelik günü kurtarmak olmuş ve günde bir türlü kurtulamadığından geleceğe pek sıra gelmemiş. Peki en iyisi kim derseniz kabul eden olur etmeyen olur ama bence geleceğe dair en çok iş yapan son Başkan Sn. İsmail Hakkı Gül olmuş, spor tecrübesinin fazla olmasında mıdır, arkasında ciddi bir sermaye gücü olmasındamıdır, ileri görüşlü olmasındamıdır bilmiyorum ama Eskişehirli başkandan Göztepe’ye dev bir kıyak olmuş bence.
Ne mi yapmış, şöyle bir gidin gözlemleyin kulübün çalışma sistemini, tesislerin durumunu, kulüp binasının işleyişini, müzenin sadeliğini, mağazaların düzenini, hepsinden önemlisi kulübümüzün kurumsal kimliğini inanın farkı fark edeceksiniz.
Sn. İskender Tuğsuz çok severdi toplanmayı Göztepelistçiler yarın gelin konuşalım diye gece 11:00 de 12:00 de aradığını hatırlarım. Biz de hep bir umut giderdik saatlerce kendisini dinleyip dönerdik. İddia ediyorum bugün bile bir toplantı yapılsa Göztepelilerin karşısına çıksa saatlerce konuşur üstüne de ya bu adamın çok hakkını yemişiz deyip çıkarsınız toplantıdan. Kendisi hakkında en doğru yorumu yapan ismini vermeyeyim bir ağabeyim şöyle demişti O Recep Tayyip’i kafaya almış adam bizimi alamıyacak. Nereden gittin Tuğsuz’a diyenleriniz var biliyorum işte bu malum toplantılar nedeniyle de o dönemde de kulübe çok gittik. Bu nedenle de o günler ile bu günleri karşılaştırdığınızda gerçekten Sn. İsmail Hakkı Gül’ün hakkını veriyorsunuz.
Gerçekten yapılması oldukça güç ve zor bir temizliği bir yıl gibi kısa bir sürede yaptı. Korkulan çekinilen bir ortamdan otoparkçısının kapıda karşılayıp fiş kestiği bir ortama kulübü getirdi. Kim ne derse desin büyük iş bugün görev alanlar kurumsal bir yapıda sadece yöneticiliklerini icra edecekler kendilerinin işi önceki yönetime göre oldukça kolay. Bunun yanında taraftarından şehrin yöneticilerine herkes ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Pamuklar içinde değil her çağıran ile görüşen konuşan tartışan bir başkan oldu.
Bir kısım arkadaşımızın sesini duyar gibiyim ya bunlar timsah gözyaşları bu adamın üstüne en çok giden sizler değilmiydiniz. Şimdi gidince mi kıymetli oldu. Evet ne yazık ki öyle oldu. Başkan bazında karşılaştırmak doğru değil belki Çünkü İmam bey yönetimin içinde çok olmayacak büyük ihtimal ama idareci bazında şu bir iki aylık performansları ile yeni genel müdürümüz ve sosyal işler grup başkanımız İsmail Hakkı beyi çok aratacak gibi duruyor. Umarım artık resmen göreve geldik deyip zaten işleyen sistemlerle uğraşmayı bırakıp taraftar ve şehir ile kaynaşmaya çalışırlar.
Genel kurulda Sn. Gül’e de söyledim. Keşke Eskişehirliliğini bir kenara koyup gözümüze sokmasaydı. Süper lige kadar beraber yol alsaydık. Neyse bugün itibariyle yeni seçilen yönetime başarılar biz elimizden geldiğince desteğimize devam edeceğiz. Umarım onlarda en kısa zamanda doğru yol haritalarını çizerler.
Ben son olarak Sn İsmail Hakkı Gül başta olmak üzere onunlar beraber bu önemli değişimi kısa sürede yapan tüm yönetici ve çalışanımıza canı gönülden teşekkür ediyorum.
Özkan Cengiz
www.ozkancengiz.net
0
There are 0 comments