Özkan Cengiz
ozkan@ozkancengiz.net
İşte Bu Bizim Hikayemiz!
Son günlerde özelikle son 5-6 yılda camiamızda etkin olmuş kişilerden aldığımız soru Sn.Levent Ürkmez’e karşı neden bu kadar sertsiniz, bu kadarına gerek var mı ? olsa ne olur ?
Bu sorunun cevabını saatlerce konuşabiliriz ama ben bugün bu sorunun cevabını vermekten çok Sn. Levent Ürkmez ile hikayemizi paylaşmaya çalışacağım, bu hikayeye göre karar vermek okuyucuların ve camiamızın kararı bu hikaye de eksik, gedik, fazla, yanlış varsa hikaye de geçen isimlerin tamamına bu sütunlar açık her zaman beklerim.
Şunu da belirtmek isterim bu hikaye daha eskisi olan daha ilerisi olan uzun ve geniş bir hikaye ben sadece birkaç anıdan bahsedeceğim.
“Kasım / 2004 Kapanan Kapılar”
İskender Tuğsuz’a karşı camianın güveni kalmamış İkizoğlu vakası yeni yaşanmış ortada tam bir kaos ortamı var. Göztepelist Yürütme Kurulu’nu oluşturan arkadaşlar olarak hergün toplanıyoruz. Yalı dan arkadaşlar katılıyor bir hal çaresi bulmaya çalışıyoruz. 7 Eylül 2004’te tarihe Fil Pizza toplantısı olarak geçen toplantıyı yaptık. Belki de bugün kulübümüzün yönetimine giren onlarca insanın ilk tanıştığı toplantı idi bu toplantı.
( http://www.goztepelist.org/goztepelist-sp-2091194841/toplantlar/3319-goeztepe-camiasna-car )
Bu arada basketbol şube başkanı Atilla Kısmetli istifa etti. Yıpranan İskender Tuğsuz yönetiminde belki de güvenilen son kale bir anda moralleri daha da bozdu. Hemen gidelim konuşalım kararı verildi. Uzun uğraşlar kendisine ulaşabildik sağolsun gazetecilere bile konuşmadığı günlerden davetimizi hemen kabul etti. Bir akşam üzere gidip gece yarısına kadar sohbet ettik ve bu görüşmeyi röportaj olarak sitemizde yayınladık. ( http://www.goztepelist.org/goztepe-kategori/17-roportajlar/6787-atilla-ksmetli-roeportaj )
Okuduğunuzda göreceksiniz kendisi umutsuzluğa kapılmamamız gerektiğini Göztepe camiasının bu işi çözeceğini ama İskender Tuğsuz’un çekilmesi gerektiğini bunun da ancak bir birliktelik ile oluşacağını ifade etti. Ve röportajın son bölümünde gördüğünüz üzere bizi Sn. Hamdi Türkmen’e yönlendirdi.
Sn. Hamdi Türkmen’e hemen ulaştık sağolsun o da kimseye konuşmazken bizim teklifimizi kabul etti ve kendisiyle de yaklaşık 3-4 saat süren bir görüşme yaptık. Bunu da röportaj olarak sitemizde yayınladık. ( http://www.goztepelist.org/goztepe-kategori/17-roportajlar/6788-hamdi-tuerkmen-roeportaj )
Röportajı okuduğunuz da göreceğiniz üzere kendisinin her türlü görev ve fedakarlığa hazır olduğunu ama tam birliktelik isteniyorsa toplayıcının Sn.Levent Ürkmez olduğunu söyleyerek bizi kendisine yönlendirdi.
Büyük bir heyecanla hemen toparlandık. Bu arada Sn. Atilla Kısmetli kendisi bir takım kişilere ulaşmış taslak bir liste hazırlamış olduğunu bildirdi. Biz Sn.Hamdi Türkmen ile görüşmemizi anlattık çok sevindi bu iş oluyor çocuklar doğru yoldasınız devam dedi.
Sn. Ürkmez’e hemen ulaştık. Kendisi röportajları okuduğunu ama şu an Göztepe ile ilgili bir tasarrufta bulunmayı düşünmediğini Sn. İskender Tuğsuz’un durumu toparlayacağını ifade etti. (Ekim/2004 ayında Sn. İskender Tuğsuz’a yönlendirdiğimiz yoğun eleştiri sonrası yapılan basılan toplantısında Sn.Ürkmez, Sn Tuğsuz’la beraber toplantıya katılıp Sn.Tuğsuza desteğini göstermişti ilgili toplantı notları http://www.goztepelist.org/goztepelist-sp-2091194841/toplantlar/3363-toplant-detaylar )
Biz umutları ve hayalleri yarıda kalmış kapılar yüzüne kapanmış bir ekip olarak Sn Kısmetli ve Sn.Türkmen’e yeniden ulaştık önemli bir kitlenin Sn. Ürkmez olmadan olmayacağını bu sebeple girişimlerin yarar değil zarar vereceğini ifade etti. Biz de kapanan kapıyı not edip yeni yollar aramaya devam ettik.
“Haziran / 2005 Balpa”
Önceki anımızdan yaklaşık 7 ay sonra takım küme düştükten sonra Sn. Levent Ürkmez bizimle aynı görüşte oldu. Ve Divan Kurulu olarak yönetime baskı oluşturarak Balpa Kongresinin kararını aldırdı. Müthiş bir gelişmeydi gerçekten de Sn. Levent Ürkmez 7 ay sonrada olsa hareket edince camia hareketlenmiş bir birliktelik oluşmuştu. Bizden elimizden geldiğince destek vermeye uğraştık.
Bu arada yaptığımız yayınlar ve çağrılar nedeniyle birden çok kez ne idüğü belirsiz kişiler tarafından arandık bol miktarda tehdit ve uyarı aldık. Kongre kapsamında 2 gün önce Divan Başkanı Sn.Orhan Daut ile buluştuk uzun bir konuşma oldu. Bu konuşmayı da röportaj olarak yayınladık. ( http://www.goztepelist.org/goztepe-kategori/17-roportajlar/6790-eski-bakanlarmzdan-ve-divan-kurulu-bakanlarmzdan-orhan-daut-ile-yaplan-roeportaj )
Görüşme de çok fazla duyum aldığımızı aşırı baskı ortamı oluşturulacağını şu an hepimize yapılan tehditler olduğunu bunun önüne geçmek için nasıl bir önlem alındığını sorduk. Kendisi bizzat Vali ve Emniyet Müdürü ile görüştüklerini listelerinin İzmir Ekonomisinin yarısından fazlasını oluşturduğunu böyle bir gücün karşısında baskı ortamının sorun olmadığını her türlü önlemin alındığını merak etmemiz gerektiğini söyledi.
Ertesi gün sabah balpadaydık. Yaşananları çoğu kişi biliyor. Platform kongrenin hemen başında kendilerini günlerce ve defalarca uyardığımız baskı ortamını gerekçe göstererek genel kuruldan çekildi. Kapıda bekleyen gözü yaşlı bir avuç genç seslendik ne yapıyoruz Levent abi, Orhan amca Gürsel Aksel’e geçiyoruz dedi. Yürüyerek Gürsel Aksel’e geçtik. Sn. Ürkmez her anı halen gözümün önünde olan 15 dakikalık petibör yemesinden sonra, denedik olmadı bizim için bu iş bitti dağılalım dedi. Yaklaşık yarım saat oturduğumuz yerden kalkamadık.
Sonra Sn.Ürkmez’in dediği gibi dağılmadık yeniden ve tekrardan daha büyük birleşmek için yola devam ettik.
(Burada bir parentez açıyorum. Bu noktadan sonra Göztepelist olarak kararımız camia büyüğü denilen sistemle hiçbir şey olmayacağıydı. O sebeple Göztepenin kurtuluşunun halk yani tribün hareketi ile olacağına karar verdik. Bunun üzerine kıvılcımı yakabilmek için çeşitli toplantılar düzenledik. Bu toplantıların en büyük özelliği eski camia büyüklerimiz davet edilmiyor yeni yüzler yakalandığında dört elle sarılınıyordu. En sonunda Her ay 20 YTL kampanyası ile kıvılcımı yakaladık. 18.08.2005 toplantısı halk hareketinin ilk toplantısıydı hayallerimizden bile güzeldi. Sonra 1. Best Western 2. Best western toplantıları ve en nihayeti de Göztepe halk hareketinin ilk meyvesi 21 Ağustos 2006 Göztepe’ye Hizmet Derneği kuruluş dilekçesi dernekler masasına verildi. Ardından Yalı ile beraber Göztepe’nin tarihinde en büyük kitlesel hareketi 2 Eylül 2006 Göztepe İsyan Yürüyüşü)
“Ağustos / 2007 TMSF İhalesi”
Göztepe’ye Hizmet Derneği kendi yönetim organlarını seçmiş buraya seçilen yeni yüzler bir yandan ana hedef arsa hedefinin peşinden giderken bir yandan Kulüp yönetimi ile ilgili girişimlerde bulunuyordu. O dönemde Levent Ürkmez önderliğinde yeniden oluşturulan Kurtuluş platformuna direkt olmasa da üyeler vasıtasıyla dolaylı olarak destek veriliyor. Üstümüze düşen ne ise yapmaya hazırız deniyordu. Ama sonuç çok farklı olmadı Genel Kuruldan birkaç gün önce mevcut yönetim Aliağa kozunu oynamış bunun üzerine platform seçime katılmamıştı.
Bir anda gündeme TMSF ihalesi geldi. Hemen toplandık GHD içerisinde bulunan abilerimiz bu yola tek başımıza çıkarsak gücümüz yetmeyebilir. Platformla görüşelim fikrini sundular yoğun muhalefet ettik. Bizim iki kere ağzımız yandı üçüncüsü tövbe dedik. Yoğun baskıları sonucu ve gel bizzat gidelim masaya oturalım önerisi üzerine Sn. Ürkmez’in ofisine gittik. Uzun bir görüşme oldu tabir yerindeyse eteğimizdeki taşları döktük. Sn.Ürkmez bütün organizasyonu bize bırakacağını Sn.Dalan’ın kendi desteği ile İzmir mülki erkanınını organize edeceğini ve kendisinin abilik yapacağını söyledi.
Zaten TMSF ile görüştüğünü bu işi halk alacaktır dedi. Biz ihale şartnamesini okuduğumuzu en kritik yerin zarf içi olduğunu açık artırmada herkesin niyetini göreceğiz zaten gücümüz nereye yeterse ama zarf işinin kritik olduğunu söyledik. Sn.Ürkmez TMSF başkanı ile görüştüğünü bizim camia olarak her türlü ikinci aşamaya geçeceğimizi bu kulübün zaten bizim sahibi olduğumuzu ifade etti.
Hemen ayrıldık ve Göztepe Aşkıyla Herkes Ayağa kampanyasını başlattık. Onlarca afiş binlerce sticker kapı kapı dolaşan gençler İzmir’i ayağa kaldırdık. Sn.Dalan’ın elindeki liste her geçen gün büyüyor o büyüdükçe biz heyecandan yerimizde duramıyorduk. Bu arada Sn. Ürkmez’in ihale günü olmayacağını öğrendik kendisini Sn Fatih Dalan temsil edecek saniye saniye ulaşılabilecekti.
İhale günü geldi çattı. Zarf önemli değil zaten ikinci aşamaya geçeceğiz orantısız bir zarf koyup sonra alacağımız bir futbolcudan olmayalım diye yazılan zarf bizi birinci aşamada bıraktı. Açık artırmayı uzaktan izledik. İhale oldu bitti.
Biz el elde baş başta TMSF merdivenlerinde, televizyon karşısında ağlamaklı bakıyorduk ne oldu şimdi kim bu assos. (Burada ihale öncesi Sn.Ürkmez’in Altınbaş ailesi ile yemek yediği konusuna hakim olmadığım için hiç girmiyorum)
“Altınbaş’ın ilk günleri”
Altınbaş ailesi kulübün yönetimini devir aldı. Sn.Levent Ürkmez aynı bugünlerde olduğu gibi topa girdi ve Altınbaş Ailesine divan kurulu oluşturma önerisi ile gitti. Karşılıklıklı görüşmelere başladılar. Bunun üzerine aynı bugünlerde olduğu gibi sert tepki verdik. Belki de en sert tepkiyi bir köşe yazısı ile verdik. http://www.goztepelist.org/koseyazilari/9-ozkan-cengiz/7197-tecelli-abuzittinden-sorular.html
Bu köşe yazısı üzerine Sn.Levent Ürkmez’in daveti üzerine Göztepelist Yürütme Kurulu, Yalı Yönetim Kurulu tepekule de toplandık. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda karşılıklı eteğimizdeki taşları döktük. Toplantı sonunda biz başladığımız noktaydık. Belki bizden sebep belki kendi aralarında bir şey oldu bilemeyiz sonuç itibariyle Altınbaş ile Divan Kurulu projesi olmadı.
Sonuç
Altınbaş dönemi boyunca biz hep belli bir ölçüde kendi doğrularımızla elimizden geleni yapmaya çalıştık. Herkesin gözünde kimi zaman azılı Altınbaş muhalifi olduk, kimi zaman azılı Altınbaş yalakası ama süreç ve zaman her ikisi de olmadığımızı defalarca ispatladı.
Bu arada GHD daha da büyüdü arsasını aldı yeni yöneticiler yeni yüzler kazandırdı bu camiaya bu insanlar tüm heyecanları ile gazete sütunlarını süslemeden ön plana çıkmadan onlarca fayda sağladılar kulübe ve sağlamaya da devam ediyorlar.
Bugün Göztepe’nin halk hareketi ile tabandan doğmuş ama geldiği nokta ile hem camia büyüğü diye adlandırılan kitlenin hem kulübün yatırımcı başkanının karşısında en önemli ve en enerjik güç olarak duruyorlar.
Bizlerde naçizane bu kitlenin ortaya çıkması için bir şeyler yapmış olma duygusuyla kapı kapı dolaşarak tehdit edilerek kelle koltukta bu mücadeleden vazgeçmeden doğru hamlelerle ilerlediğimizi düşünerek gurur duyuyoruz. Mutlu oluyoruz. Her zaman ve daima arkalarında duracağımızı her ortamda açıkça deklare ediyoruz.
Ve bugün gelinen noktada ortaya konulan tablo şudur.
Son 10 yılımızda kendisine güvendiğimiz her aşamada bizi yarı yolda bırakan ve bu yarı yolda bırakmalar sebebi ile seneler kaybetmiş, amatörü görmüş buralardan çıkmak için senelerce mücadele etmiş bu mücadele sonucu yeni bir camia yapısı oluşturmuş, bu yeni camia yapısı ile dünya futbol tarihinde yapılmayanı yapmış kulübüne arsa almış, maddi manevi destek vermiş taraftara ve tribüne tabir yerindeyse halka siz bu kişiye gene destek verin gene gelsin otursun gene protokolde poz versin hatta sizin gözbebeğiniz organizasyonda ilmek ilmek ortaya çıkmış kişilerde gelsin bunun altında çalışsın deniyor.
Kusura bakmayın bu basit bir tribün kaprisi değil bu seneler süren bir yaşam mücadelesinin, yaşanmışlıkların, gözyaşlarının, hayal kırıklıklarının, yarı yolda kalmaların, baş elde göğüs siperde yapılan mücadelenin doğal sonucudur. Sn. Sepil bu kadar detayını takip edebilmişmidir bilemiyorum. Ama Sn. Ürkmez’in bugün adamaya karar verdiği hayatı bu tribünlerdeki binler Sn. Ürkmez yüzünden yıllardır adıyor.
İlk günden bugüne bugünden sonsuza
Herşey “TEK BÜYÜK GÖZTEPE İÇİN”
Özkan Cengiz
ozkan@ozkancengiz.net
There are 0 comments