5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 4.maddesi;
“Odalar; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslekî disiplin, ahlâk ve dayanışmayı korumak ve bu Kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 14. Maddesi;
“Serbest muhasebeci malî müşavirler ve yeminli malî müşavirler odaları, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla kurulan, tüzelkişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”
Meslek Odaları, Türkiye’de faaliyet gösteren her meslek mensubunun üye olması zorunlu olan, Sivil Toplum Örgütlerinin kurulmasının ve yaşatılmasının çok zor olduğu ülkemizde kanun eliyle kurulan, ulaştığı ve kapsadığı kitle açısından Türkiye’nin en tabana yayılan, Maddi güç olarak belki de Türkiye’nin en güçlü sivil toplum kuruluşlarıdır.
Her yönden güçlü her yönden etkili bu kurumlar bu güç ve etkilerinin kuruluş kanunlarında yazan amaç ve ilkeleri gerçekleştirmek için ne kadar kullanabiliyorlar? İşte bu noktada ciddi sıkıntılar var. Bu aşamada ülkemizde bulunan tüm meslek odalarını masaya yatırıp üzerine analizler yapmaya ne yazık ki yerimiz yetmez bu yazıyı okuyan herkes kendi odasını masaya yatırıp değerlendirebilirler.
Ben de kendi mesleğime ilişkin kurumları masaya yatıracağım, derdimiz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğundan bu değerlendirmelerimizi x SMMM Odası, z YMM Odası şu şehrin odası bu şehrin odası olarak değil genel bir değerlendirme olarak bakmamız yerinde olacaktır.
Yazımıza kanun maddesinden başladık oradan devam edelim;
Meslek Mensuplarının İhtiyaçlarını Karşılamak; Günümüz ekonomilerinde meslek mensuplarının en temel ihtiyacı ne yazık ki ekonomik ihtiyaçlar yani gelirleri, meslek örgütlerinin meslek mensuplarının gelirlerinin düzeylerini ve elde edilebilirliklerini sağlamaları gerekiyor. Esasında kağıt üzerinde asgari ücret tarifesi ile gelirlerin düzeyleri belirlenmiş gibi gözükse de uygulamada tarife koşullarının uygulanması kontrol edilmediği için gelir düzeylerinde oluşan sıkıntıya odalar ve birlik bir çözüm üretebilmiş değil. Gelir düzeyinin doğru uygulandığı veya uygulanmadığı durumda elde edilebilirlik daha da vahim durumda bugün meslek mensuplarının en temel ve önemli sorunu tahsilat sorunu. Meslek mensupları verdikleri hizmetin karşılığını ne yazık ki alamıyorlar. Bu temel ihtiyaçlarda bile karşılama oranı düşük olduğu için diğer ihtiyaçları analiz etmeye gerek bile kalmıyor.
Mesleki Faaliyetleri Kolaylaştırmak; Maliye Bakanlığı özellikle son 3-4 yıldır yaptığı düzenlemeler ile adeta Bakanlık kadrolarının görevlerini meslek mensuplarına devretti. Usul usul, sakin sakin yapılan bu devrin en son örneği de KDV iade talepleri giriş ekranı oldu. Bu biz devredelim de onlar bir şekilde halleder anlayışı mesleki faaliyetlerinin içinden çıkılmaz, insan haklarına aykırı bir hal almasını sağladı. Bu konuyla ilgili odalar ve birlik bir takım çalışmalar içerisinde gözükseler de somut bir sonuca ulaşamadılar veya ulaştıkları da devede kulak kaldı. Uzun eğitim ve tecrübe yılları sonucu YMM unvanı alan meslek mensupları, belki de birkaç senelik mesleki tecrübesi olan vergi uzmanları karşısında güçsüz ve etkisiz kaldı. Mesleki Faaliyetlerin Kolaylaşmasını bir yana bırakın stabil kalması bile sağlanamadı.
Mesleğin Genel Menfaatlere Uygun Olarak Gelişmesini Sağlamak; Mesleğimizi içinde bulunduğu iş yoğunluğu ve kaos ortamından çıkaracak ve dünyanın çeşitli ülkelerinde ulaştığı saygınlığı ülkemize getirmenin en kolay yolu olan TTK tasarısının olduğu gibi kanunlaşmasıdır. Bu yasalaşma bir türlü sağlanamadı. TTK kanunlaşsın da bu işler düzelecek diye yola çıkan bir kısım meslek mensubunun emekliliği geldi ancak kanun halen tasarı sıfatından terfi edemedi. Staja Başlama ve Mesleki Yeterlilik sınavlarına hazırlık kursları askeri disiplin ile düzenlenirken meslek içi eğitimler bir türlü başlayamadı. Mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak bir kenara geri gitmesi engellenemedi.
Meslek Mensuplarının Birbirleriyle ve İş Sahipleri ile Olan İlişkilerinde Dürüstlüğü ve Güveni Hâkim Kılmak Üzere Meslek Disiplini ve Ahlakını korumak; İşini tüm bu zorluklara rağmen mesleki disiplin ve ahlak içersinde yapan çoğunluk meslek mensubunu ayrı bir yere koyuyorum. Ama ne yazık piyasada fatura ticareti yapan meslek mensupları, kanunsuz, kanuna aykırı işlere biz hallederiz siz bizimle çalışın yaklaşımı ile müşteri kapmaya çalışan meslek mensupları, tarife ve meslek etiği tanımaksızın fütursuzca herkese teklif veren meslek mensupları ortalıkta geziyor. Bir de üstüne üstlük her geçen gün bu mesleki disiplinden ve ahlaktan uzak meslek mensupları büyüyor gelişiyor talep görüyor. Bu işler bu kadar bariz ve fütursuz bir şekilde yapılırken cezalandırma mekanizmaları çalışmıyor veya çok ama çok yavaş çalışıyor.
Ne yazık ki şu an için görünen manzara bu meslek odalarımız kanunlarında yazan temel görevlerde dahi başarılı değiller pekiyi bu başarısızlığın sebebi sadece bu odaların yöneticileri mi? Tabi ki her koltuk sahibi gibi onların sorumluluğu bir adım daha fazla ama tüm sorumluluğu da onlara yüklemek işin kolayına kaçmak olur.
“ÇÖZÜM BULAMIYORSANIZ SORUNUN BİR SEBEBİ DE SİZSİNİZ” benim inandığım bir söz eğer bu konuda bir çözüm üretemiyorsak bizde bu sorunlarının tamamının sebeplerinden biriyiz. Sonuçta meslek odalarımızın yönetimlerini, birliğimizin delegelerini seçen bizleriz, seçtiğimiz yönetimlerin faaliyetlerini izleyen bizleriz, Çalışmayan yönetimleri eleştirmeyen bizleriz, çalışan yönetimlerin arkasında durup onları güçlendirmeyen bizleriz.
Mayıs ayı yaklaşıyor. Seçim takvimi yakında çalışmaya başlayacak. Yönetimde olan kadrolar, yönetimlerde yer almak isteyen kadrolar şapkasını önüne koyup kanunda yazılı amaçlara uygun sadece mesleki hedeflere yönelik ve kitlesini arkasına alıp sürükleyebilecek bir yol haritası çizmelidirler. Aksi takdirde odasının yöneticisi oldukları bir meslek kalmayacak.
0
There are 0 comments