Özkan Cengiz
ozkan@ozkancengiz.net
Rahat mı Batıyor?
Bu hafta iş hayatımın en zor haftalarından birini geçirdim. Bu sebeple sosyal medya, Göztepe medyası vb Göztepe kaynaklarından uzaktım. Haftalık olağan telefon Göztepe geyiklerimi de yapamadım. Göztepe ile ilgili whats up gruplarındaki okunmayan mesajlarım bine yaklaşmıştı. O yüzden olan bitenden bir haber olarak haftayı bitirdim.
Cuma günü öğleden sonra Atatürk Havalimanında İzmir’e dönüş yolunda uçağımı beklerken haftayı bitirmenin de verdiği rahatlıkla bilgisayarımı açtım. Mesajları okudum. Sosyal medyaya ulaştım. Gördüğüm tabloyu yorumsuz eleştirisiz anlatıyorum keza yorumlarımı eleştirilerimi ayrıca yapacağım.
1) Camiamızın bir kısmı Suat hocanın bir tane spor sitesine verdiği iddia edilen röportajla meşgul, anlattığı her kelimeye bir anlam yükleyip detay analizler yönetime ilişkin tespitler oyunculara ilişkin tespitler aman allahım yerler gökler bir yerlerde. Grup ikiye ayrılmış deliler gibi savaşıyor.
Canım sıkıldı yahu hoca madem böyle dertliydin basın toplantısında ne tiyatro oynadın orada anlatsaydın dedim kendi kendime, hadi o konuştu Göztepe ratinginden yararlanmaya devam ediyor giden gitti gelen geldi bizim camiamıza ne gelen hoca herkesin hayalindeki hoca hala neyi tartışıyoruz bu tartışmaların artık iyi niyetli olduğuna inanmıyorum dedim kendi kendime.
2) Kafamı başka tarafa çevirdim o tarafta camiamızın başka bir grubu diğer grupla ortak arkadaşlarda yok değil, bir nevi ikinci cephe açılmış orada da Daum’un verdiği bir röportajda hayalim kariyerime Göztepe’de son vermek demesi, nasıl tartışılıyor. Kimi bu röportajı daha önce beraber çalışan Barış Güçlü’nün stratejik hamlesi olarak görüyor, kimi maç öncesi bu yapılır mı diyor, kimisi bu ligde yabancı hoca yasak diyor, kimisi Daum’un kariyeri tartışılmaz diyor. Sanki adam bizim hocamız ve röportajı bizim için vermiş. Veya Barış Güçlü adamın elinden tutmuş kulübe getirmiş te konuşturmuş.
Bunla da yetinilmemiş Sn Fatih Dalan’da üstüne vazife edinmiş bu konuyu arayıp Sn. Sepil’e sormuş. Sn. Sepil en güzel makarayı yapmış esasında Mourinho da az önce aradı demiş. Bana en çok komik gelen de Sn. Dalan’ın bunu açıklaması oldu. Başkan, 2.Başkanı’na şaka yollu takılmış o da bunu ciddiye alıp beyanat vermiş gibiydi çok güldüm. Güldüm diyorum ama canım yine sıkıldı çünkü gene ekip ikiye bölünmüş savaşır gibi kapışıyordu.
3) Biraz daha öbür tarafa döndüm amanın yeni bir alan orada da zaten stadımız yapılacaktı yürüyüşe katılıp diğer takımlara güç vermenin ne anlamı vardı ile stad hep yapılacak ama ortada bir şey yok diye başlayan muhabbet. Bu muhabbet esasında gayet normal bir muhabbet, herkesin bakış açısı farklı ve bir tartışılabilir ama sonu istenmeyen bir yere elit taraftarla elit olmayan taraftarlar, yönetime yakın olanlarla olmayanlar bilenlerle bilmeyenler noktasına gelmiş gene iki grup olmuşuz Allah ne verdiyse saldır babam saldır.
Bu hengamenin içinde araya taraya buldum ki Cihan dışında eksiğimiz yokmuş, maç Pazar günüymüş, takım kondisyon antrenmanı yapmış. Ve Ankara’ya deplasman yasağı gelmiş. Ankaragüçlü bir kardeşim aradı abi geliyormusun bekliyoruz. Valla zor dedim zaten siz bizden puan alırsınız. Çünkü bizim maçtan haberimiz yok.
Esasında bu gördüğüm tablo sürpriz değil çünkü Göztepe’nin en önemli dinamik gücü fısıltı gazetesi haftalardır bu şekilde çalışıyor sonunda fısıltı gazeteliğinden daha üst perdeye çıkmış. Üstüne puan da kaybedilince şimdi muhabbetler iyice ayyuka çıktı ufaktan ufaktan tribünler geriliyor.
Daha sonra muhabbetlerde var olan bazı arkadaşlarla muhabbet ettim. Oğlum delimisiniz takım şampiyonluğa yürüyor taraftar birbirine sarıyor rahat mı batıyor ne istiyorsunuz dedim. Bu sefer de olayın basit bir sosyal medya geyiği olmadığını ortamların daha yangın yeri olduğuna tanık oldum. Ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Konuştuğum kişilerin yüzde ellisi söze Fatih abi şöyle yaptı, Fatih abi böyle yaptı. Fatih abi olmasaymış, Fatih abi nasıl müdahale etmiş te böyle olmuş, esasında olayın aslı böyleymiş diye anlatmaya başlıyor. Yani kendi gerçekten bu kadar çok konuşuyor mudur bilmem ama ortamlardaki geyiğin büyük çoğunluğu Sn. Dalan’ın üzerinden dönüyor.
Karşı cepheye geçiyoruz orada da tam tersi anlatılıyor, olayın aslı böyleymiş Başkan aslını biliyormuş bu yüzden Barış Güçlü ile Talat Papatya konuşmuyormuş Başkan bilsin yeter diyormuş. Başkan gerekeni yapacakmış. Gönüllülerin yarısı mutsuzmuş esasında bırakacaklarmış ta Başkan devam edin demiş.
Yazıda isimleri geçtiği için tekrar altını çizmek istiyorum Sn. Dalan, Sn. Papatya ve Sn. Güçlü bu konulardan haberdir veya bir haberdir bilemiyorum ama taraftar ortamlarındaki geyik bu yönde dönüyor ve geçmiş tecrübelerden hareketle şunu söyleyebilirim bu durumun bir sonraki aşaması ilahların kurban istemesidir. O yüzden naçizane tavsiyem bu seviyedeyken bir çözüm bulsunlar isimlerini yıpratmasınlar.
Bazılarının seslerini duyuyorum sana ne diyorlar doğru bana ne üçü de babamın oğlu değil ama şunu biliyorum ki bu üçlüden herhangi birisi şampiyonluğa giden bu yolda gündem olmaya devam ederse biz daha çok gerilmeye, gerildikçe homurdanmaya, homurdandıkça takımda baskı oluşturmaya baskı oluşturdukça da takıma zarar vermeye başlayacağız. O yüzden bu sorun bir şekilde çözümlenmeli kimler bu kişilerin ismini kullanarak ortalığı karıştırıyorsa ona engel olunmalıdır.
Göztepe tribünlerine özellikle de tecrübelilere çok iş düşüyor. Biz ne Dalancıyız, ne Güçlücüyüz, ne Papatyacıyız, BİZLER GÖZTEPELİYİZ ve önceliğimiz Göztepemizin bu saçma sapan liglerden kurtulması ve bunun içinde acil olarak puana ve puanlara ihtiyacımız var.
Sezon başında planlama yaparken Ankaragücü deplasmanına 1 puan yazsak hepimiz kabul ederdik. Ama saçma sapan bir stad seçimi ile sıfır yazdığımız Pazar kendi saha maçının ardından ve kazanma alışkanlığımıza zarar vermesi açısından çok kötü bir hafta oldu.
Ankaragücünü deplasman da yenip tekrar hava kazanabilirdik. Ve yukarıdaki gereksiz geyiklerinde üstüne rüzgâr esene kadar plaj kumu atmış olurduk. Ama olmadı şimdi her haftadan daha çok çalışıp araya kadar maksimum 10 puan ile kapatmamız lazım. Bu konuda Diyadin hocamıza ve oyuncularımıza çok güveniyorum. Bu puanları alıp Göztepe camiasına tekrar bahar getirmek yaza doğru mesafe almak zorundalar.
Göztepeliler olarak ta bize düşen bu puanlar alınmasa bile her zaman yaptığımız gibi kurban aramayalım. Hayallerimizdeki gibi davranan Bir Başkanımız, Yıllardır hayal ettiğimiz bir hocamız, bu ligin üstünde kurulduğunu herkesin kabul ettiği ve tribüne gelişleri bile farklı olan bir takımımız var. Eksikleri 4 hafta sonra tamamlama şansımız var. Asıl olan bunlardır bunlardan gayrısı yalandır. Bu liglerden kurtulduktan sonra her şey çok daha rahat olacak.
HİÇ BİRİMİZE RAHAT BATMASIN.
Kafamızı dedim dediler le, onla bunla şunla doldurmayalım kafamızı bu haftaki maça takımı nasıl hazırlayacağız antrenmana mı gideceğiz kampı mı ziyaret edeceğiz. Haftalar sonra Atatürk stadında nasıl bir ambians yaratacağız. Kart cezalıları yerine oynayacak futbolcularımıza ne mesaj vereceğiz suskun golcümüz Timur’u nasıl yeniden havaya sokacağız. Aman Allahım bu stadlar bu rakipler şokunu atlatamayan hocamızı nasıl motive edeceğiz bunları düşünelim.
ve şu 12 puanı alalım devreye gidelim. devrede canımız istiyorsa gene camiacıcılık, yöneticicilik oynarız.
Özkan Cengiz
ozkan@ozkancengiz.net
HER ŞEY TEK BÜYÜK GÖZTEPE İÇİN.
There are 0 comments