Evet gene bir sezon başlıyor ve şartlar ne olursa olsun içimizde bir şeyler kıpırdanmaya başladı. Geçen akşam anneme ziyarete gitmiştik ve mutfağa gidip gelirken kendi kendime tezahürat yaptığımı fark eden annem yılların verdiği tecrübeyle gene senin maçın gelmiş ne zaman başlıyor şu sizin maçlar dedi. Haftaya deyince belli belli dedi kendi kendine bunun üzerine bende düşündüm ve gerçektende doğru nedense son üç haftadır maça gidesim var bu nasıl bir vücut halidir nasıl ve neresine yer etmiştir bilmiyorum ama sezonun geldiği ilk metabolizmamızdan anlaşılıyor.

Her sene sezon araları pek bir renksiz pek bir sessiz geçerdi esasında bu sene genel geleneğin aksine çok daha yoğun bir sezon arası geçirdik. Büyük umutlarla büyük heyecanlarla başladık sezon arasına hepimizin içinde genel kurul heyecanı vardı işte diyorduk zor ve kötü bir sezon geçti ama güzel günler yakın hele bir platform alsın da şu genel kurulu biz bu adamlara kızardık ama gene onlar sahip çıktı kulübe diye telkin ediyorduk asabiyetimizi ama genel kurul salonunun alt kısmında beklerken genel kurulun henüz 3. dakikası merdivenlerde görünce onları işte dedim içimden sonun başlangıcı geçmiş olsun Sn. Oğuz Reşat Sipahi’nin deyimiyle hayırlara vesile olsun.

Gerçekten de o merdiven görüntüsü sonun başlangıcı oldu kulübümüz için şimdi bu satırları okuyan platform üyeleri diyecek ki gene fatura bize çıktı. Voleybolu, basketbolu küme düşüren transferin önünü açamayan parasızlıktan otoritesizlikten dört kere kampı erteleyen kendi yönetimi içinde çelişkili, mağazayı çorbacıya dönüştüren (iddialar yalanlanmadı) sanki biziz gibi yine bize yükleniyorlar. Evet gerçekten de bu sayılanları yapanlar platform üyeleri değil ama bu sayılanları yapacağı herkes tarafından bilinen Sn. Başkanımıza meydanı bırakan onlar ve en az onun kadar bu olaylardan sorumlular.

Sn. İskender Tuğsuz genel kurulda göreve gelirken verdiği en önemli söz transferin önünü açacağı idi ama bu sözün yanından bile geçemedi üstüne adam sattı. Mevcut oyuncuları memnun edip kampa götüremedi ve Göztepe şampiyonluğa en çok mecbur olduğu bir sezona son bir ayda yarım yamalak hazırlıklarla ve inanılmayacak derecede huzursuz bir ortamda hazırlandı. Bu en çok önem verildiği söylenen futbol şubesinin durumu idi ve sonuçlarını da bugünden itibaren görmeye başlayacağız. Umarım futbol ilahları yanımızda olur ve üç puan alırız yıllarca ters giden talihimiz bu sezon bize yardımcı olurda şampiyon oluruz ama bu da gerçekleştiği zaman lütfen Sn. İskender Tuğsuz ortaya çıkıp işte bunu ben başardım demesin kimin ne olduğunu ne yapmaya çalıştığını artık bu camiada herkes biliyor.

Gelelim basketbol a voleybol a gerçekten çok yazık geçen sene verdikleri mücadeleye akıttıkları tere yazık Göztepe Spor Kulübünün en zor sezonun da düşmemeyi başaran ve yaptıkları mücadele ile tüm camiaya umut aşılayan gençlerin bir senelik emekleri boşa gitti. Göz göre göre bile bile isteye isteye küme düşürüldüler bu bile bir spor kulübü yönetiminin görevi bırakması için yeterli bir sebep geçen sezon sonunda küme düşmeyen üstüne yıllarca bizi yok etmek için uğraşan bir hain rakibi küme düşüren basketbolcularımıza bir teşekkür manasında bir kahvaltı organize ettik yaptığımız işleri reklama dönüştürmeyi sevmediğimizden çoğu kişi bu organizasyonu bilmez ama o kahvaltıda pırıl pırıl sarı kırmızı formaları ile kahvaltı yapan aralarında şakalaşan gençler çok net gösteriyorlardı bir spor kulübünü neye ve kime hizmet etmesi gerektiğini ve hiçbir iddiaları olmamasına rağmen o kahvaltıdan sonraki maçı kazandılar antrenörleri bize bütün bir sezonun anlattı neler çektiklerini bütün maliyetlerini öğrenci velilerinin karşıladığını birer birer anlattı kızdık ve bir o kadar da Göztepeliyiz diye ortada gezerken bir şey yapamadığımız için utandık ve işte inanılması güç bir özveri ve birliktelik ile biraraya gelen bir takımın ortaya çıkardığı mucizeyi birkaç kendini bilmezin birkaç kendini yönetici sananın tasarrufu ile yok oldu.

Bütün bu olayları yaşayan bir nesil olarak bizler bu kulüpten umudumuzu kesip yaramıza taş basmaktansa bu olaylardan aldığımız derslerle kulübümüzü hiçbir şeye hiçbir kimseye gereksinim duymayan kimseden ama kimseden destek beklemeyen kendi yağı ile kavrulan kendi kaynakları ile yaşayan gençlerin zevkle ve istek ile spor yapabileceği kendi tesislerinde Göztepeli kimlikli sporcuların yetiştirildiği bir kulüp yapmak için yola çıktık henüz küçük bir kıvılcımız ama yılmadan yanmaya bu ateşi asla söndürmemeye kararlıyız.

Bir gün gelecek ve hedeflerimize ulaşacağız ve binlerce m2 arazisi üzerine tesisleri okulu koleji olan okul takımları ana takımların alt yapısını oluşturan sabit gelirleri 3-4 milyon dolara ulaşan ve bu kaynakları ile kendi takımını kuran kurduğu bu takımla yarattığı sinerji ile 50-60 bin kişiyle maçlara çıkan salonda ve stadta yeni bir efsane yaratacağız. Şu anda yirmialtı yaşındayım ve iki yıllık evliyim henüz çocuğum yok ve 7-8 sene sonra çocuğumu Göztepe Kolejine göndereceğime canı gönülden inanıyorum.

Şunu açıkça belirtmekte fayda görüyorum biz Göztepe lehine çalıştığına inandığımız her yönetimin yanındayız bir muhalefet bir alternatif değiliz bir iktidar hedefimiz yok bir kişisel amacımız yok bizler belli bir kaynak birikimi oluşturmak bu kaynak birikimi ile Göztepe Vakfını kurmak bu vakıf kanalı ile taşınmazlar elde edip Göztepe’ye tesisler kalıcı gelir kaynakları yaratmak istiyoruz.

Ve bu yolun kısa bir yol olmadığını bu yolda yılmadan yıpranmadan bozulmadan devam etmemiz gerektiğinin farkındayız. Ve Göztepe için bugünün değil geleceğin Göztepesi için bir şeyler yapmak Göztepeyi bir kuruma Göztepeyi bir spor kulübüne Göztepeyi bir olguya dönüştürmek isteyen herkesi maddi manevi yanımızda bekliyoruz ister manevi desteğinizi mesajlarınız ile gönderin ister maddi desteğinizi katılımınız ile aktarın biz asla ama asla unutmuyoruz sizlerde asla unutmayın

HER ŞEY TEK BÜYÜK GÖZTEPE İÇİN.