İlk önce bilmeyenler için “Halka Açık Sayılan Şirket” ne demek onun altını çizerek başlayalım. Halen yürürlükte olan SPK’na göre 250 ortak ve üstü ortağa sahip olan şirketler başkaca hiçbir şeye gerek kalmadan “Halka Açık Sayılan Şirket” statüsünü kazanıyor.
Bu şirketler Sermaye Piyasalarının nimetlerinden yararlanmamalarına rağmen mevzuatsal olarak bir SPK şirketine dönüşüyor. Geçmişde işlem gören şirketlerle de aynı mevzuata tabi olduklarından çok zorluk çekiyorlardı. Ancak son 3-5 senede yapılan düzenlemeler ile nispeten işlem gören şirketlerden ayrıştılar biraz daha rahata erdiler.
Bu şekilde şirketlerin az olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ancak çokta az değiller 70 li yıllarda başlayan gurbetçilerin yurda gönderdikleri paralarla şirket kurma furyası 2000 li yılların sona kadar aktif olarak devam etti. Bu tarihten sonra da başlayan işadamları toplandık şirket kurduk furyası ile hızına hız katarak arttı.
Bu şirketlerde genel seyir kurulurken çoktuk büyüdük az olduk şeklinde. Tamamı olmasa da bir çoğunda şirket büyüdükçe sermaye gücüne veya yönetim gücüne sahip ortaklar çeşitli enstrümanlar vasıtasıyla hâkim hisseleri veya en azından şirketin kontrolünü elinde tutacak hisseleri ele geçirerek büyük kitleleri azınlığa dönüştürmekteydiler.
Aslında bu şirketlerin bir SPK şirketine dönüştürülmesi tamamen bu azınlık durumuna düşen kişilerin haklarını korumak içindi. Ancak bu şirketlere SPK mevzuatı içerisinde özel uygulamalar yapılınca işlem gören şirketler ile aynı kefeye konmayınca bu hedef başarıya ulaşmadı.
Şimdi yazımıza konu olan yeni Sermaye Piyasası Kanunu tasarısında bu şirketler yeniden yapılanıyor. Başlıkla halinde gözden geçirmeye çalışalım.
250 Ortaklık Sınır 500’e çıkıyor.
Mevcut SPK kanununda Halka Açık Sayılma kriteri öncelikle 100 ortak olarak belirlenmiş, ilerleyen yıllarda bu sayı 250 ortak olarak yenilenmişti. Bu tasarı ile halka açık sayılma kriteri 500 ortağa çıkarılıyor.
Yani bu tasarı yürürlüğe girdiğinde 250 ortak ile 499 arasında ortağa sahip şirketler halka açık şirket sayılma statüsünden çıkıyor. Bu durumda ne olacağı kanunda çok açık değil ikincil mevzutta kapsamdan çıkış düzenlenecektir. Ancak çarpıcı durum Kurul’a bu durumdaki şirketler için hakim ortağa küçük ortakların hisselerin alma zorunluluğu getirme yetkisi veriliyor. Yani kurul alacağı bir karar bu durumdaki şirketlerde hakim ortağın azınlık durumundaki kişilerin hisselerini almaya zorlayabilir.
TFRS’na geçme zorunluluğu
Tasarı önceki kanunda olduğu gibi bu şirketler için ayrı bir muhasebe standardı öngörmemiş durumda, aksine tasarıda tüm spk kurumları için TFRS’lerin kıyasen uygulanacağı ile ilgili düzenleme var. Bu sebeple kapsamda kalan şirketlerin yani 500 ve üstü ortak sayısına sahip şirketler, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren artık ihtiyari olarak değil zorunlu olarak TFRS uygular duruma gelecekler.
İşlem Görme Zorunluluğu
Tasarı halka açık sayılan şirketlerin uzun süre bu konumda kalmalarına da artık izin vermiyor. Hali hazırda bu statüde şirketler uzun seneler kalabiliyordu.
Ancak tasarı yürürlüğe girdikten sonra bu statünün kazanılmasından itibaren 2 sene içerisinde şirketlerin gerekli eksikliklerini tamamlayıp işlem görmeye başlaması zorunlu hale geliyor. İki sene içerisinde işlem görmeye başlamayan şirketler için kurul idari ve cezai yaptırımlar uygulayabiliyor.
Geçmişten beri bu statüye sahip şirketler için ise iki senelik süre tasarının yürürlüğe girmesi ile başlıyor. Esasında Sermaye Piyasası Kurulu bu durumdaki şirketleri işlem görmeye zorlayacağının sinyalini vermişti.
Son yaptığı düzenleme ile bu şirketlerden isteyenleri ihtiyari olarak halka açacağını duyurmuştu. Ancak bu tasarı ile bu durum artık ihtiyari değil zorunlu hale dönüşüyor.
Sonuç
Yapılan düzenlemeler ile bugüne kadar Sermaye Piyasalarının bir nevi üvey evladı konumundaki ortak sayısı nedeniyle halka açık sayılan şirketler artık öz evlada dönüştürülmesi amaçlanıyor. Öz evlada dönüşme sürecinde de zorluk yaşanmaması için bu statüde ki şirketlerin sınırı 250’den 500’e çıkartılarak geçiş dönemi kolaylaştırıyor.
Bu düzenleme bizce de oldukça yerinde bir düzenleme ve bu statüde bulunan sayısı azımsanmayacak sayıda olan şirketler içinde ya bu kapsamdan çıkmak ya da işlem görmek için hazırlıklara yavaş yavaş başlanması yerinde olacaktır.
Bir sonraki yazı : SPK tasarısının ilk kez getirdiği önemli uygulamalar
0
There are 0 comments