Güncel Muhasebe
Hangi Şirketler İflas Edecek?
28 Şubat 2013
0

Dünya gazetesinin dünkü baskısında yer alan “2013 yılında Türkiye’de 16.800 Şirket İflas Edecek” başlıklı haber bir anda sosyal medyada gündem haline geldi. Bütün iş sitelerinde mevzuat sitelerinde yer aldı. Facebook’ta, Twitterda bolca paylaşıldı. Özel bir şirketin yapmış olduğu yarı istatistik yarı veri toplama kaynaklı bir haberdi. Paylaşılan tüm ortamlara göz attığımızda hemen hemen hepsinin okuyucu yorumları kısmında yer alan ortak bir soru vardı. Hangi 16.800 Şirket?

2013 yılı başladıktan sonra, Eğitim, Sayım, Yıl Sonu işlemleri, Denetimler derken 4 Şehir onlarca şirketi ziyaret etme, yöneticileri ile günlük ekonomik gelişmeleri değerlendirme şansı bulduk. Her ilde, her sektörde benzer sorunlar benzer sorular vardı. Yıllardır müşterimiz olan şirketler bir anda yok oluyor. Kimin iflas edeceğini, kimin iyi olduğunu, kimin kötü olduğunu çözemiyoruz. Şirketler masal gibi bir varmış bir yokmuş. Eskiden iyi kötü bir çek güvencemiz vardı. O da gidince hepten ayazda kaldık. Satış departmanları pazarlamayı satışı bir kenara bıraktı gece gündüz alacak, tahsilat peşinde, elimizde mal var satmaya korkuyoruz.

Geçen hafta finansçılar için hazırlanmış bir eğitim çalışması gerçekleştirdik. Katılımcıların çoğu bankacı bankacılarında çoğu Kurumsal veya KOBİ bölümlerinde çalışıyorlardı. Ortak sorunları kredi satamamaktı. Şaşırdık hemen hemen her şirketin çılgınlar gibi kredi aradığı bir ortamda nasıl oluyor da siz kredi satamamaktan muzdaripsiniz diye sorduk anlattılar. Kriterler çok keskinleşti, müşteriler ile Genel Müdürlük risk departmanları arasında ne yapacağımızı şaşırdık. Birini ikna etsek diğeri olmuyor diğerini ikna etsek öbürü olmuyor. Üstüne üstlük eskiden krediyi verir yırtardık şimdi kredi ödenmeyince de takip servisleri bizi arıyor birde kredi tahsilatı için koşturuyoruz.

Hepsi gerçek olaylardan alınmış bu üç kesit ortaya açıkça çıkarıyor ki iş dünyamızın en temel sorunu para hareketleri, üretim yapmak, mal satmak, mal almak, yeni pazarlara girmek bütün iş dünyasının kronik sorunları geride kalmış. Tek gündem tahsilat.

Dünya üzerinde hangi şirketlerin iflas edeceğini, hangi müşterilerin paralarını ödeyemeyeceğini, hangi kredinin batacağını söyleyebilecek bir sistem ne yazık ki yok. Ama hangi şirketin batmayacağını, hangi şirketlerin nakdini doğru yönettiğini, hangi şirketin devamlılık arz ettiğini söyleyebilecek bir yapı var.

Hangi yapı mı? Tüm dünyanın kullandığı yapı? Bugün yurt dışından bir kredi almak istediğinizde, önemli miktarda ithalat yapmak istediğinizde, yurt dışından bir sermaye grubu ile ortaklık yapmak istediğinizde karşınıza çıkan yapı hangisiyse o. Bağımsız Denetim.

Herkesin ismini bildiği, herkesin kulağına tanıdık ama kimsenin içeriğini bilmediği bir yapı. Bağımsız Denetim adı üstünde taraflardan bağımsız uzman bir kişilik geliyor bakıyor analiz ediyor ve sonucu söylüyor. Öyle etkisiz eleman da değil eğer söylediği sonuç doğru çıkmaz ise ortaya koyduğu sonuçtan zarar görenlere karşı sorumluluğu da olan bir uzman kişi. Daha açık ifade raporuna güvenerek işlem yaptınız ve raporu hatalı çıkar ise kanunen hesap soracağınız bir sistem.

Hangi Şirketin iflas etmeyeceğini, kime mal verilebileceğini, kime ne kadar kredi verilebileceğini merak edenler için tek çözüm. Durumunun ne olacağını merak ettiğiniz şirketten istenecek bilgilerin başına yazın. Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre hazırlanmış ve bağımsız denetimden geçmiş finansal tablolar.

Şimdi duyar gibi oluyorum. Şirketlerin çoğu bağımsız denetime ve Uluslar arası Finansal Raporlama Standartlarına tabi değil. Türkiye’de zorunlu olan şirket sayısı çok az onlar da bizim kapsama alanımız dışında nasıl isteyeceğiz.

Cevap basit doğru zorunluluk yok, ama istemenize de bir engel yok. Nasıl ki yurtdışı ile ilişkiye girdiğiniz de sizlerden isteniyorsa siz de yurt içinden isteyebilirsiniz. Sizle ticarete girmek isteyen, sizle alacak borç ilişkisine girmek isteyenlerin önüne ipotekler, kefaletler, hatır çekleri vb gibi iyi gün teminatları yerine daha somut doğru ve gerçek bilgi istemenizde hiçbir sakınca yok.

Ülkemizde Türk Ticaret Kanunu ve bağımsız denetim zorunluluğu budansa da önceki hallerini destekleyen sistemler budanmadı. Hali hazırda yayınlanmış Denetim Standartlarımız hali hazırda akredite edilmiş bağımsız denetim şirketlerimiz var. Her geçen gün de yetkilendirmeler yapılmaya devam ediyor.

Ticari hayatı içinde bulunduğu kaos ortamından çıkarıp güvenilir bir zemine taşıyacak, temel kavganın tahsilat yapmak değil, üretim ve ticaret yapmak olmasına yol açacak şeffaf güvenilir, net bir ticaret ortamı yaratacak Türk Ticaret Kanununun temel direkleri bir kesim tarafından engelenmeye çalışılsa da kendiliğinden gelip yerini bulacaktır.

Bir süre sonra 2013 yılı için denetimden köşe bucak kaçan bu sebeple de iflas edecek olan 16.800 şirket kendini gösterecek veya yaptırdıkları denetimle kendi kendilerinin durumunun da farkına varan binlerce şirket 16.800 sayısını binlerce şirket azaltacaktır.

0

About author

Related items

/ You may check this items as well

Borçsuz Kulüpler DERHAL Borçlanın!

Devamını Oku..

Bilançolardaki Kur Farkı Sorunun Çaresi Var mı?

Devamını Oku..

Af Kanunlarının Bağımsız Denetçilere Oluşturdukları Riskler

Devamını Oku..

There are 0 comments