Güncel Muhasebe
Tek Düzen Hesap Planı Etkinleştirilmelidir!
10 Haziran 2013
0

Bir önceki makalemiz İşadamının Mali Tablo İle İmtihanı oldukça fazla tepki geldi. Elektronik postamıza düşen tepkilerin tamamına yakını olumlu ve benzer görüşü savunuyordu. Herkese nazik mesajları ve katkıları için çok teşekkür ediyorum.

Bugünkü yazımızda olumlu değil nispeten diğerlerine göre olumsuz veya eleştiri getiren görüşleri tartışmaya açmaya çalışacağız. Önce yorumsuz olarak en öne çıkan görüşleri sıralayalım.

1) Biz Muhasebecimize muhasebemizi yapsın diye para veriyoruz hizmet alıyoruz. O bize bu bilançoları getiriyor. Niye bize doğru olmadığını söylemiyor? Siz mi abartıyorsunuz o mu yalan söylüyor.

2) UFRS yapalım önümüzü görelim dedik. Muhasebecimizi eğitime gönderdik geldi yaptı gene aynı çıktı. Bizde bu kadar oluyor dedi. Herhalde öğrenemedi dedik. Gittik dışarıdan danışman bulduk. 5 kişilik idari kadromuz Satışı, satın almayı bıraktı danışmanın isteklerini yerine getirmeye uğraştı gene sonuç alamadık. UFRS bize birkaç beden büyük geldi.

3) Türkiye’deki şirketlerin hepsinin yönetim raporları var. Siz işadamlarımızı ne zannediyorsunuz? Biz gerekeni zaten yapıyoruz. Şirketimizi doğru yönetiyoruz.

Tepkilerin en güzel yanı eleştirisel dahi olsa bir temele dayanıyor. Yukarıdaki serzenişlere göz attığımızda hepsinin doğru yanları var.

Gerçekten hak ettiği kadar olmasa Türkiye’de şirketlerin bir muhasebe departmanları var, bir muhasebe yazılımları var, bir ve birkaç içeriden veya dışarıdan hizmet eden muhasebecileri var bütün bunlara rağmen doğru tablo üretemiyorlar. Bunun sebebi hali hazırda uygulanan vergi muhasebesi temelli muhasebe kurallarının gerçeği ortaya çıkaramaması.

Bunun yanında yine gerçekten Tam Set Uluslar arası Finansal Raporlama Standartlarını uygulamak çok kolay değil. Fon kullanan şirketlerin kullanımı için finansçılar, fon yöneticileri için hazırlanan bir set olmasından dolayı her şirketin kullanması daha doğru ifade ile daha doğru kullanabilmesi ne yazıkki mümkün değil.

Zaten hatırlarsanız 6102 sayılı kanun ilk kez yayınlandığında da aynı temele dayanan bir çatışma yaşamıştık Bir takım hocamız defterlerin UFRS olarak tutulmasının teknik ve kapasite olarak imkansız olduğunu bu standartlarla sadece raporlama yapılabileceğini iddia ediyordu, bir kısım hocamızda bu standartlar defter kaydına girmez ise uygulama alanı bulamaz fikrini savunuyordu.

Ülkemizdeki şirket yapısını incelediğimizde bu şirketlerin % 99 unu KOBİ’lerin oluşturduğunu ve bu KOBİ’lerinde % 70 inin Küçük ve Mikro Şirketlerden oluştuğunu gözlemliyoruz. Muhasebe standardı açısından baktığımızda da bu Küçük ve Mikro Şirketlere VUK tabanlı mali tablolar anlamsız Tam Set UFRS ile hazırlanmış mali tablolar büyük geliyor.

Kişisel fikrimiz genel olarak ülkemizdeki temel muhasebe sorunu ülkemize özel, gerektiğinde vergi hesaplamalarına, gerektiğinde UFRS mali tablolara baz alınacak bir Muhasebe Standardımız olmaması. Böyle bir standardımız olmadığı için biz ya vergi etkisi güçlü kayıt yapmak, ya da raporlama standardı olarak hazırlanmış UFRS ile kayıt yapmak durumunda kalıyoruz.

Bu eleştirimizi yani Türk Muhasebe Standardı olmaması eleştirimizi dile getirdiğimizde, akademisyenlerimizin önemli bir bölümü bu eleştiriye katılmıyor. Ve cevap olarak “Türk Muhasebe Standardı vardır ve bu Tek Düzen Hesap Planı sistemidir.(TDHP) TDHP sistemine bakar iseniz orada vergi kanunlarının istemediği Kıdem de, Reeskontlarda, Stok Değer düşüklüğü de vb bir çok gerçği arayan değerleme ilkesi vardır, TDHP uygulamak isteyenler uygulayabilir.” demektedirler.

Bu savunma geldiğinde açıp TDHP tebliğine baktığımızda gerçekten bir nesil olarak şaşırıyoruz. Çünkü gerçekten de Tek Düzen Hesap Planı tebliği hocalarımızın da ifade ettiği gibi uygulanmayan ve çoğu UFRS’de de bulunan onlarca ilke ve standardın TDHP’nında olduğunu görüyoruz. O zaman aklımıza şu soru geliyor. Örneğin Kıdem Tazminatının vergi kanunlarına göre ayrılmadığı neden bize Üniversite’de muhasebe dersinde öğretildi. Keşke Muhasebe dersinde Kıdem Tazminatının işletme için önemli bir karşılık olduğu öğretilseydi de, Vergi Hukuku dersinde bunun Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olduğu anlatılsaydı.

Şimdi geldiğimiz nokta itibariyle bizce olması gereken noktaya gelir isek, dünyadaki bir çok ülkede Tam Set UFRS’nin dış fon kullanan şirketler (borsa, tahvil, kredi vb) için kullanılan bir muhasebe seti olması ve ülke genelinde uygulanmasının kolay olmaması, Tüm şirketler için UFRS uygulanmasına epeyce bir yıl olması ve bu yıllar süresince UFRS dışında yer alan şirketlerin hala anlamsız tablolar üretmeye devam edeceği, bu sebeple de ülkenin kaynaklarının heba edileceği göz önüne alınarak bir Türk Muhasebe Standardı oluşturulmalıdır veya hali hazırda var olan Tek Düzen Hesap Planı daha etkin kullanılır hale getirilmelidir.

Bunu yapmak çok mu zor hayır, tüm yetki KGK’da var. KGK alacağı bir karar ile ve yayınlayacağı Tek Düzen Hesap Planı uygulama tebliği ile UFRS zorunluluğu bulunmayan şirketleri bu tebliği uygulamaya zorunlu kılabilir.

Oluşturacağı bu ara çözüm ile de hem Türk Muhasebe Mesleğini içinde bulunduğu kaos ortamından çıkarır, hem önümüzdeki günlerde yayınlanması beklenen A.Ş.’lerin denetlenmesi yönetmeliğindeki denetçiye denetlenebilir tablolar ortaya çıkarır.

Hem de yaklaşık 20 yıllık mazisi olan Tek Düzen Hesap Planı tebliğini yeniden canlandırarak ülkede muhasebe öğretisinin doğru tabana çekilmesini, vergi nin vergi dersinde muhasebenin muhasebe dersinde öğrenilmesini sağlar. Ve de tabana yayılmaya çalışıldığından önemi ve uygulanabilme yeterliliği her geçen gün kalite kaybeden TFRS tabloların yeniden kalitelenmesini sağlar.

0

About author

Related items

/ You may check this items as well

Borçsuz Kulüpler DERHAL Borçlanın!

Bir önceki makalemiz İşadamının Mali Tablo İ...

Devamını Oku..

Bilançolardaki Kur Farkı Sorunun Çaresi Var mı?

Bir önceki makalemiz İşadamının Mali Tablo İ...

Devamını Oku..

Af Kanunlarının Bağımsız Denetçilere Oluşturdukları Riskler

Bir önceki makalemiz İşadamının Mali Tablo İ...

Devamını Oku..

There are 0 comments