Özkan Cengiz
ozkan@ozkancengiz.net
Türk Hakemleri Futbolun Katili mi?
Futbol liglerinin 6. Haftası geride kaldı, birçok maç oynandı, birçok gol atıldı, birçok pozisyon yaşandı. Binlerce taraftar da takımları hakkında bir takım düşünceler oluştu. Kimisi çok mutlu bu sezon bu iş olacak diye düşünmeye başladı. Kimisi bize gene hüsran şarkıları söylemeye başladı. Bir kısmı da iki arada bir derede ne desek boş iyi mi desek kötümü desek diye kara kara düşünüyor.
Yöneticiler desen ona keza kimisi takım elde patladı bu borçlarla sonumuz hüsran modunda kimisi az parayla çok iş başardık bu sezonda yırttık düşmeyelim yeter modunda kimisi ne olduğunu anlamamış hala ulan bir b.k yedik ama iyi mi yedik kötü mü yedik diye kara kara düşünüyor.
İşin federasyon, hakemler kısmına gelirsek onlarda daha ne olduğunu tam olarak anlamış değil, maçlar başladı, sezon hızla ilerliyor, raporlar, tutanaklar, kararlar, yaptırımlar yapılanlar yapılmayanlar, akreditasyonlar, basın açıklamaları, kararlar, tartışmalar sorular cevaplar yeni bir hengame başladı gene koşturuyorlar kaçanı kovalamaya…
Daha onlarca taraf var ama bir yerde toparlamamız lazım son olarak medya onlarda hangi hocanın ipini çekecekler hangi hocayı efsane yapacaklar, hangi oyuncuları dar ağacına alacaklar, kimi yargılayacaklar kimi yüceltecekler tam olarak netleşmiş değiller, sonbahar rüzgarında savrulan yapraklar gibi henüz savruluyorlar.
Buraya kadar anlattığımız kısmın esasında geçen sezondan hatta daha önceki sezonlardan bir farkı yok, aynı sorular aynı cevaplar taraflar insanlar değişiyor, ama değişmeyen sezonun altı haftasında herkesin kafasındaki benzer sorular ve bu sorulara aranan benzer cevaplar.
Pekiyi bu sezonlardan farklı olan ne bir soru, küçük bir sorucuk “Türk Hakemleri Futbolun Katili mi?”
Şimdi seslerinizi duyar gibiyim, yok kardeşim bu da önceki sezonların sorusu yaz Google görürsün ilk kez 2008 de şu tribün söyledi bu tribün söyledi bu da yılların sorusu sen yeni duymuşun. Katılıyorum soru eski ama cevabının bu kadar belirsiz olduğu yeni.
Şimdi asıl soruyu ve cevabını kısa bir süre için kenarıya koyalım tartışmaya başka bir yerden devam edelim, bu soruyla ilgili esas belirsizlik esasında soru veya cevabı değil cevabın evet olduğunu zaten bu ülkede kenarından köşesinden futbolla ilgilenen herkes biliyor.
Bu sene ortaya çıkan belirsizlik bu soruyu sormak veya cevabını vermek suçmudur değilmidir? Bunu belirleyebilmek için ilk işimiz tribünde neyi söyleyip söylemeyeceğimizi düzenleyen Disiplin talimatının 53. maddesine göz atmamız gerekiyor ne diyor madde ;
“MADDE 53 – ÇİRKİN ve KÖTÜ TEZAHÜRAT (1) Stadyumlarda topluluk halinde söz veya hareketlerle ya da benzeri araçlar ile aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması, devamlılık kıstası uygulanmaksızın yasaktır. (2) Elektronik bilet uygulamasının yapıldığı Süper Lig ve 1. Lig müsabakalarında çirkin ve kötü tezahüratta bulunulması halinde; çirkin ve kötü tezahüratta bulunan tribün veya tribünlere giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle müsabakaya girişleri engellenir.”
Suç olanlar ve suçun cezası bu maddede çok açık olmasa da belirlenmiş durumda ancak konuşmamız gereken ikinci konu “Futbolun Katili Türk Hakemleri” sözcüğü aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte bir sözcük müdür? Şimdi burada bir şey demek zor bana göre değildir size göre öyledir alıngan olanlar alınabilir alıngan olmayanlar sallamayabilir. Zaten konu böyle bir muallakta kaldığından dolayı disiplin sistemi de tek bir kişiye bırakmamış bu işi, demiş ki;
Hakem baksın öylemi değil mi ?
Gözlemci baksın öylemi değilmi ?
Hukuk Müşavirliği baksın öylemi değilmi ?
Disiplin Kurulu baksın öylemi değilmi ?
Bu kadar adam hem fikirse olup olmadığı konusunda o zaman onların fikrine göre cezayı uygulayalım veya uygulamayalım. Buraya kadar herşey kağıt üstünde şıkır şıkır yazılmış çizilmiş şimdi sizleri bir grup arkadaşla tanıştırmak istiyorum.
H. S.
Ü. Ö.
S. Ç.
A. P.
N. E.
B. Ş.
Av. H.K.
Av. S. Ö.
Av. E. P.
Av. F. E.
Av. A.A.
Av. A. Y.
Av. U. U.
Bu arkadaşlar kim diyorsanız, kısaca bahsetmek gerekirse bunlar kafası karışık arkadaşlar, bu arkadaşların kafası karışık olduğu için ülke tribünlerinin de kafasını karışmış durumda net bir karara varamıyoruz.
Bu yukarıdaki arkadaşların içinde bulunduğu üç tane karar var. (aynı şekilde karar onlarca ama bizim bir yerde netleştirmemiz lazım) Canlı yayınlara internetten tüm kişiler ulaşabilir bu kişilerin hakkında karar verdikleri üç maçta tribünler yüksek sesle görüşünü ifade etmiş “Futbolun Katili Türk Hakemleri” Burada verilmesi gereken karar bu görüş aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte bir görüşmüdür değilmidir.
Göztepe Elazığ maçında görevli olan hakem, gözlemci ve buna müteakip avukatlardan kurulu disiplin kurulu bir noktada buluşmuşlar demişler ki bu görüş beyanı aşağılayıcı tahrik veya taciz edici nitelikte bir görüş beyanıdır cezası bellidir. Tribünler kapansın.
Fenerbahçe Bursa maçında görevli olan hakem ve gözlemci ise bu görüş beyanının aşağılayıcı tahrik veya taciz edici nitelikte olmadığına karar vermiş. Tabi ki burada disiplin kuruluna bir şey diyemiyoruz çünkü önlerine dosya bile gitmemiş.
Beşiktaş Trabzon maçında görevli olan hakem ve gözlemci ise bu görüş beyanının aşağılayıcı tahrik veya taciz edici nitelikte değilse bile olsa olsa saha olayıdır bu sonuçta katil varsa olayda vardır demiş. Ve avukatlardan kurulu disiplin kuruluna sevk etmiş işte bu noktada disiplin kurulunun da kafası karışmış kötü tezahürat değildir olsa olsa saha olayıdır deyip para cezası ile sonuçlandırmış.
Gördüğünüz gibi önce hakemler sonra anlı şanlı avukatlardan kurulu disiplin kurulunun kafası allak bullak olmuş durumda bizim gibi gariban tribün emekçilerinin kafası nasıl karışmasın.
Ben bu yazıyı yazdığım saatlerde oynanan büyük Türkiye derbisinde ise tüm tribünler tek bir sesten bağırmaya devam ediyordu. “Futbolun katili Türk Hakemleri”
Şimdi ülkenin tüm tribünleri olarak dolar kuru için sabaha kadar yurt dışı piyasaları gözlemleyen ekonomistler gibi merak içerisindeyiz bu hafta ne karar çıkacak acaba aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte bir tezahürattır mı denecek yoksa saha olayıdır mı denecek yoksa hiç alakası yok masum bir serzeniştir mi denecek.
Şimdi tüm futbol kamuoyundan rica ediyoruz, lütfen hiçbir sezon karşımıza çıkmayan bu sorunu bir an önce çözün zaten karışık olan kafamızın içini kemiren bu soruna bir çözüm üretin.
Futbolun Katili Türk Hakemleri midir?
Eğer öyleyse bunu söylemek suçmudur değilmidir?
Yok değilse bunu söylemek suçmudur değilmidir?
Katil gibi itici bir kelime yerine başka bir kelime bulsak hani mesela Futbolun freni Türk Hakemleri desek gene sorun olurmu fren diferansiyel falan başka birşeyler bulsak gene sorun olurmu?
Yada boş verin bu söylediklerimin hepsini doğru düzgün hakem, doğru düzgün gözlemci, doğru düzgün avukat yetiştirin kuralları bilsin, yaptığı işi doğru yapsın, adaletli olsun hepsinden geçtim ahlaklı olsun. Sahada dökülen terin, yedi yaşından yetmiş yaşına tribünlerde atan kalplerin, harcanan milyonların, ülke futbolunun önemini değerini bilsin, hak yerken elleri titresin.
Şimdi bu yazıyı bir çağrıyla bitirmek istiyorum, tüm tribünleri, tüm işini doğru yapan spor medyasını, bu işte en çok ter akıtan futbolcuları, hocaları, antrenörleri, kimi zaman sağlını, kimi zaman parasını kaybeden yöneticileri, tüm arma sevdalılarını kendi tuttukları takımların maçlarının veya canlarının istedikleri takımların maçlarının başlama düdüğü ile sosyal medyadan #türkfutbolununkatilikim diye sormaya veya görüşlerini paylaşmaya davet ediyoruz.
Belki bu soru milyonlara ulaşırsa biri de utanır ayağa kalkar benim der bizim de kafamız rahat eder. Onu buna aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte seslenmeyiz.
Özkan Cengiz
ozkan@ozkancengiz.net
0
There are 0 comments